POPÜLİST CHECK UP UYGULAMASI BİLİMSELLİKTEN UZAK
Adana Tabip Odası AİLE Hekimliği komisyonu 25.09.2018 tarihinde Dr. D. Yaşar Ulutaş, Dr. A.Erhan Özeren, Dr. Ahmet Tohumcu, Dr. Yakup Şahin, Dr. M. Enis Akyüz, Dr. Ümit Selman Payaslı, Dr. Selim Eryürek, Dr. A. Hisar Altunol, Dr. Zübeyir Çürük, Dr. Recep Ersin, Dr. Metin Güran’ın katılı ile toplanmış olup aile hekimliğindeki güncel sorunları gündeme alındı.
Hükümetin 100 günlük icraat programında “Aile hekimliğine başvuru oranının artırılması amacı ile MHRS sistemi üzerinden randevu alınarak ASM’lerde “check-up uygulaması” başlatılacağı bildirilmiştir.
Aile sağlığı merkezlerinde fiziki şartların yetersizliği, mevcut iş yükünün iki sağlık çalışanına üzerinde olması (kaldı ki bir çok AH biriminde aile sağlığı çalışanı dahi bulunmamaktadır ) gibi zorluklar bir yanda dururken, bilimsellikten uzak popülist bir yaklaşım olan check up uygulaması aile hekimlerinin mevcut sorunlarına yeni sorunlar eklemektedir. Bilimsel karşılığı olmayan bu yeni iş yükünün çalışanları adeta tükenmişliğe sevk edeceği düşünülmektedir.
Bu uygulama ile mesleki bağımsızlığın ihlal edildiğini ve bu tek tip, dayatmacı bilimsellikten uzak hizmet sunumu isteğini doğru bulmadığımızı belirtmek istiyoruz. Ayrıca bilinmelidir ki,Tıp etiğinde hekim mesleğini uygulamakta serbesttir ve hekime hangi testleri isteyeceği hiç bir kurum tarafından dayatılamaz.
‘ASM’lerde önerilen periyodik muayene ve tarama testlerini içeren rehber’ temel alınarak önerilen check-up uygulamaları ve adı geçen rehberin içeriğinde önerilen tetkiklerin ne kadar faydalı olduğundan, seçilen yaş, cins ve risk grubuna göre uygulanacak tetkiklerin önemli olup olmadığına kadar tüm konular tartışmalıdır.
Aile hekimlerinin mevcut sıkıntıları göz önüne alındığında; uygulamanın iş yükünü artıracağı, verilen hizmetin niteliğini düşüreceği, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerini aksatacağı da açıkça görülmektedir.
Ayrıca, hekimin hastasını görmeden şikâyet ve öyküsünü dinlemeden, muayene etmeden, kişinin MHRS randevu sistemine girerek talepte bulunması, kişide farklı beklentiler oluşturacağı, ihtiyaç dışı tetkiklerin yapılması için hekim üzerinde baskı gibi birçok öngörülemeyen soruna yol açacağı ve sıkıntılı günlerden geçen ülkemize ekonomik olarak büyük bir külfet getireceği de dikkate alınmalıdır.
Aile hekimlerinden mevzuatta bulunmayan, mevzuatta olsa dahi yönergesi olmayan, gerekli gereksiz birçok rapor talebi olmakta adeta rapor sekreteri gibi çalışılması istenilmektedir. Özellikle son dönemlerde Aile Hekimliği Birimlerinden Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından (öğretmen, vekil öğretmen, temizlik işçisi, halk eğitim merkezi eğiticisi, stajyer, çıraklar gibi) kamuda çalışacaklar için işe giriş raporları istenmektedir. Oysaki bu İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde işyeri hekimleri bulunmakta ve işe girecek şahısların işe giriş ile periyodik muayenelerinin bu işyeri hekimleri tarafından yapılması gerekmektedir. Bu tip rapor istekleri nedeni ile aile hekimleri ile hastalar karşı karşıya getirilmekte, buda en azından psikolojik boyutta sağlıkta şiddet unsurlarına neden olabilmektedir.
ADANA TABİP ODASI AİLE HEKİMLİĞİ KOMİSYONU