Adana-Osmaniye Tabip Odası Hekim Meclisi hekim sorunlarının görüşüldüğü gündem maddesi ile toplandı. Toplantıya 100’ün üzerinde hekim geldi. Açılış konuşmasını ATO sekreteri Halit Atik yaptı. Dr.Atik, ATO’na üye hekimlerin demografik özelliklerinden bahsederek genel olarak hekim ve sağlık sorunlarından, hekim meclisi üyelerinin seçimi için yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Daha sonra kürsüye gelen ATO başkanı Dr. Ali İhsan Ökten, konuşmasına 17 Nisan tarihinde Gaziantep Devlet Hastanesinde hasta yakını tarafından görev başında öldürülen Dr. Ersin Arslan’ı anarak başladı. Meslektaşları Dr. Ersin Arslan’ı unutmadıklarını belirten Dr. Ökten, ülkemizin içinde bulunduğu ve hekimlerimizin içinde bulunduğu ortamın gelecek adına umutla bakmamızı engellediğini belirtti.
Sağlıkta Dönüşüm Projesinin her ne kadar iyi bir şey olarak anlatılsa da sonuçlarının hekimler, tıp mesleği ve hastalar adına bir çok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini belirterek bu programın hekimlere şikayet, şiddet ve ölüm olarak, tıp mesleği adına onur kırıcı ve rencide edici olarak, hasta ve yakınlarına ise daha fazla ücret ödeyerek sağlık hizmeti satın alma olarak geri döndüğünü vurguladı. Şiddetin sadece sağlık alanında değil ülkenin her alanına yayılmış durumda olduğunu söyleyen Dr. Ökten, sağlıkta giderek artan şiddete karşı ciddi herhangi bir önlem alınmadığını vurgulayarak Dr.Ersin Arslan’ın öldürülmesinden hemen sonra sağlıkta şiddetin nedenlerini araştırmak için kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun AKP milletvekillerinin komisyona gelmemesi nedeniyle toplanamadığını belirtmiştir. Dr. Ökten ayrıca hekimlerin uğradığı şikayet ve şiddetin yanında kamuda, özelde, üniversitelerde ASM’ler de her geçen gün çalışma koşullarımızın kötüleşmesi, tıp eğitiminin değişen sağlık koşullarına göre kendini yenileyememesi, hasta ve hekim arasındaki güvensizliğin ortadan kalkması, aramızdaki iletişimin azalması, sorunlarımıza yeterince sahip çıkamamak gibi durumlar mevcut sorunlarımızı ağırlaştırmakta ve çözüm bulmamızı zorlaştırdığını belirtti.
Dr. Ökten, 15 Nisan da yapılan seçimlerden sonra geldikleri oda yönetiminde bugüne kadar yaptıkları çalışmaları anlatarak; kamu, kurum ve kuruluşlarına 25 ziyaret, hastanelerde 20 toplantı, Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesini ve verilen maaş zamlarını protesto etmek için 1’er günlük iş bıraktıklarını, 4 kez oturma eylemi yaptıklarını, hekim sorunları ile ilgili 10 kez basın açıklaması yaptıklarını belirtmiştir. Konuşmasında ATO’nın çalışma şekli, gelecek 2 yıllık süreçte neler yapmak istediklerini ve oluşturulan hekim meclisi ve üyelerinin nasıl çalışacağı hakkında bilgi vererek amaçlarının oda-hekim, oda-hastane ve hekim-hekim ilişkilerini geliştirmek olduğunu belirtmiştir.
Dr. Ökten, konuşmasının son bölümünü sağlık alanında yapılan değişikliklerle birlikte yaşanan gerçekçilik hakkında bilgi vererek, özellikle değişikliklerin 1980’lerden sonra sağlıkta uygulanmaya başlayan neo-liberal politikalar sonucunda bilimsel tıbbın yerini ticari tıbbın aldığını, tıbbın kendisini ilaç ve medikal şirketlerinin ve sağlık holdinglerinin yönlendirmesine bırakarak tıp biliminin artık devasa sektörler tarafından yönetildiğini belirtti.
Böyle bir değişimin dış yardımlarla desteklenerek, iktidarların uygulaması sonucunda koruyucu sağlık hizmetlerinin yerini tedavi edici tıbba bıraktığını bunun ise en pahalı bir yöntem olduğunu belirtti. Kamunun kendisini denetleme görevini bıraktığını, üniversitelerin ise yeni uygulamalarla bilimsellikten, eğitim ve öğretimden uzaklaştırıldığını, bu alanda meslek örgütlerinin ne kadar çaba göstermek isteseler de artık yeterli olamadığını belirtti.
Koruyucu hekimliğin kamusal, toplumsal veya hekimlerin bireysel sorumluluğu anlamında unutulduğunu, bunun yerine hekimlerin uygulanan sağlık politikaları nedeniyle artık hastalıkları önlemede ve tedavi etmede en basit, fakat sonuç alıcı önlemler veya yöntemlere yönelmek istemediklerini belirterek, iyi hekimliğe yönelmenin onlara şikayet ve şiddet olarak geri döndüğünü söylemiştir. Hekimler artık sağlık sisteminin kendilerine ön gördüğü en fazla tetkiki istiyor, en fazla ilacı yazıyor ve en pahalı tedavi yöntemini seçiyorlar.
Tedavide başarı oranlarının yükselmesi, ortalama ömür yılının artması bir gerçek. Ancak başka bir gerçek daha var. Komplikasyon, malpraktis, yan etkiler, giderek yükselen hastalanma ve ameliyat oranları da bir gerçek. Artık “başarı” azalan hastalık veya hasta sayıları ile değil artan poliklinik ve ameliyat sayıları ile değerlendiriliyor ve övülünüyor.
Günümüzde tıp artık ticaret nesnesi olarak görülüyor. Günümüz artık muayene edici ve tedavi edici tıptan tetkik isteyen tıp profiline kaymıştır. Bu artık halk ve hekimler tarafından da kanıksanmış durumda. Tıbbın doğruları olarak artık medyada anlatılanlar savunuluyor. Böylece bilimsel tıpla yarışan ve onu geçen şarlatan tıp kavramı geçerli oluyor. Mesleki saygınlığımız uygulanan sağlık politikaları ve uygulayıcıları, halk ve hekimler, kısaca hepimizin katkılarıyla ortadan kalkmak üzere.
ATO Başkanı Dr. Ökten, sorunların çok olduğunu ve bundan sonraki süreçte sorunlarımızın giderek artacağını belirterek, her türlü sorunlara sahip
çıkma ve destek vermenin yönetim kurulunun sorumluluğunda olduğunu belirterek hekimlerden odalarına sahip çıkmalarını istedi.
Daha sonra Divan Başkanlığı seçimine geçildi. Divan Başkanlığına Dr.Mehmet Adam seçilerek gündemin esas konusu olan Hekim Sorunları ve çözüm önerileri tartışıldı.
Adana-Osmaniye Tabip Odası