Sayın Üyemiz;
Adana Barosu, Adana Tabip Odası, TMMOB, KESK ve DİSK Yöneticileri İle Üyeleri Atatürk Parkında Toplanan İnsanlara Karşı Uygulanan Polis Şiddetini Protesto Etmek İçin Çukurova Gazeteciler Cemiyetinde Bir Araya Geldiler.
KİM DAHA DELİKANLI!
ÜLKESİNİ SEVEN MASUM HALKIN ÜZERİNE BİR GAZ FİŞEĞİ DAHA FIRLATSIN!
İçerikli tiyatro oyunu 31 Mayıs 2014 Cumartesi günü ülkenin birçok kentinde olduğu gibi Adana Sahnesinde de ‘’Devlet Terörü’’ adıyla sergilendi. Senaryosu AKP Hükümeti tarafından yazılmıştı. Başrollerinde her kademeden polis, sivil polis ve emniyet amiri vardı. Dekor olarak akrepler, tomalar, coplar, tazyikli su ve gaz bombaları oyun başlamadan çok daha önce sahneye yerleştirilmişti.
Gezi süreci ve sonrasında yitirilen çocuklar, gençler, aydınlar, işçiler ve tüm emekçiler için saygı duruşu ile başlayıp şarkılar, türküler ve sloganlarla devam eden içinde bizim de bulunduğumuz sivil toplum kuruluşları, sendika ve kitle örgüt temsilcilerinin konuşmalarıyla süren gezi almanağı hiç nedensiz ama A’dan Z’ye hesaplı ve hınç almak üzerine kurulu bir senaryo ile daha yürüyüş için ilk adımı atmadan, henüz derdimizi anlatmamıza izin bile vermeden yöneticilerin planlı nefretlerinin üzerimize püskürtüldüğü bir saldırıya dönüştü.
Her toplumsal harekette defalarca şahit olduğumuz üzere kadın-erkek, yaşlı-çocuk ve hasta ayırt etmeksizin hepimiz, gezi için bir araya gelen doktor, avukat, mühendis, öğretmen, işçi, emekli tazyikli su, gaz ve gaz kapsüllerinin hedefi olduk. Çok yakından şahit olduğum için rahatlıkla söyleyebilirim ki genç polislere hadi şimdi tam zamanı saldırın diyen amirlerini ve anne-babasıyla bebek arabasında giden bir çocuktan oluşan aile üzerine gaz kapsülü atıldığını gördüm. Bu nedenlerle gözaltına alınan 10’u çocuk toplam 34 ve gözaltına alınmaya çalışılan onlarca kişinin darp edildiğini, üst ve başlarının yırtıldığını ve 4 yaşındaki bir çocuğun başına isabet eden bir gaz kapsülü nedeniyle Devlet Hastanesi Beyin Cerrahi Yoğun Bakım Servisine yatırıldığını biliyoruz. 26 Yıllık meslek hayatımın 24 yılı Adana’da geçti ve sayısız çocuğa baktım. Eylem sırasında saldıran veya seyreden birçok emniyet mensubunun gözlerinin içine baktığımda başlarını öne eğdiler. Çünkü belli ki zamanın birinde, belki gecenin sabaha yakın bir vaktinde onların da çocuklarına bakmıştım ve bakarken belki de aç ve uykusuz ama tartışmasız insan sevgisiyle dolu olarak bakmıştım. Kimliğini ve amaçlarını hiç sorgulamamıştım. İnsan hatta canlı olmaları benim için yeterliydi. Bütün meslek yaşamım boyunca tıpkı diğer meslektaşlarım gibi bu benim tek ve tartışmasız çalışma prensibim olmuştur.
Dramanın bitiminde hem bizler hem de insanca bir yürek taşıyan herkes bir kez daha kahroldu ve yaralandı. Saldırmadık ama yuhaladık. Oyunun alkışlayanlarını ise akşam haberlerinde televizyonlardan kanal kanal işittik.
Yapılan tüm bu haksız muamelelere karşın Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak insan ve insan sağlığı, doğa, emek, ülkemiz, demokrasi ve insanlık onuru için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha huzurlarınızda belirtmek istiyoruz.
Saygılarımızla
3 Haziran 2014
Gezinin Yıldönümünün Ardından
Prof.Dr.Halise Neslihan Önenli Mungan