Sayın Üyemiz;
Türkiye sağlık ortamında aile hekimliğinden devlet hastanelerine, özel hastanelerden üniversite hastanelerine, muayenehanelere kadar pek çok alanda olumsuz düzenlemeler getiren 663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) 14 Şubat 2013 Perşembe günü Anayasa Mahkemesi’nde görüşülecek.
Konu ile ilgili, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Diş Hekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık-İş Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Hemşireler Derneği ve Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği tarafından sağlık meslek örgütü temsilcileri 14 Şubat Perşembe Günü 663 Sayılı KHK’nın iptali istemi ile Anayasa Mahkemesi önünde olacak.
Adana Tabip Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) ve Dev-Sağlık İş olarak Bugün Çukurova Dr. Aşkın Tüfekçi Devlet Hastanesi önünde konu ile ilgili basın açıklaması yapıldı.Basın metnini kurumlar adına Dr.Nuh Demirpas okumuş olup basın metni aşağıda sunulmuştur.
Dr. Ali İhsan ÖKTEN
Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı
BASIN AÇIKLAMASI
Türkiye sağlık ortamında aile hekimliğinden devlet hastanelerine, özel hastanelerden üniversite hastanelerine, muayenehanelere kadar pek çok alanda olumsuz düzenlemeler getiren 663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) 14 Şubat 2013 Perşembe günü Anayasa Mahkemesi’nde görüşülecek.
2 Kasım 2011 günü, bir gece yarısı operasyonu ile Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren bu KHK; 1980’lerde başlatılan ve 2002 yılında AKP’nin Hükümete gelişi ile hızlanan Piyasacı Sağlık “Reformu”nun eksik kalan yanlarını tamamlıyor.
Bu KHK ile;
1- Sağlık Bakanlığı icracı olmaktan çıkarıldı, denetleyici, düzenleyici ve koordine edici konuma getirildi. Sağlık Bakanlığı’nın temel görevi olan sağlık hizmeti sunumu, bağlı kuruluşları olan Halk Sağlığı ve Kamu Hastane Kurumu’na devredildi.
2- Devlet hastaneleri “Şirket Hastaneleri”ne dönüştürüldü ve göreve bu sisteme tümüyle sahip çıkıp onu yönetecek CEO olarak nitelendirilen Genel Sekreterler getirildi.
3- 25-49 yıllığına tahsis edilecek hazine arazileri üstüne kurulacak “Şehir Hastaneleri” (Entegre Sağlık Kampüsleri) kurulması, bunların yabancı sermaye ortaklıklı konsorsiyumlara ihale edilmesi, sonrasında hizmetin taşeron sistemiyle gördürülüp bunun karşılığında KİRA ödenmesi, KDV, Pul ve harçtan muafiyet ve yapım için kullanılacak dış krediler için hazine garantisi veren bir sistem kurulmasını düzenleyen Kamu Özel Ortaklığı hayata geçirildi.
4- İlaçta reklam serbest bırakıldı.
5- Özel hastane/sağlık kurumlarının lisanslarının açık arttırmayla satılması düzenlendi. Muayenehane açma ruhsatının bile ihaleyle satılabileceği düzenlemelerin önü açıldı.
6- Bütün sağlık mesleklerinin etik ilkelerini, eğitim müfredatını, yetersiz bulursa alacağı eğitimleri belirlemek üzere Sağlık Bakanlığı bünyesinde, çoğu Sağlık Bakanı’nın kontrolünde belirlenen, sağlık meslek mensubu olması dahi gerekmeyen kişilerden oluşan Sağlık Meslekleri Kurulu oluşturuldu.
7- Sağlık Bakanlığı’na, sağlık çalışanlarını meslekten (geçici veya sürekli) men etme yetkisi verildi.
8- Mevcut klinik şef ve şef yardımcılarının unvanları ile başhemşirelik unvanı iptal edildi.
9- Türk Tabipleri Birliği’nin “tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak” görevine son verildi.
10- Türk Dişhekimleri Birliği’nin asgari ücret belirleme yetkisi kaldırıldı.
11- Yürürlükte olan hukuki ve idari mevzuattan muaf “Serbest Sağlık Bölgeleri” kurulması, sağlığın ticareti için Sağlık Turizmi düzenlendi.
12- Gönüllü Sağlık Denetmeni kavramı getirilerek, hasta-sağlık çalışanı arasına üçüncü kişilerin girmesine olanak sağlandı.
13- Hastalarımızın sağlıkla ilgili verilerinin mahremiyetini, hasta ve insan haklarını ihlal eden veri paylaşımı uygulamalarının önü açıldı.
14- İthal hekim ve hemşire gibi uygulamaların, arkasından denklik işlemlerinde getirilen kolaylıklarla birlikte hem mesleklerimizi hem de halkın sağlığını tehdit eden işlemlerin adımları atıldı.
15- Üniversite ve akademik özerkliği tehdit eden üniversite hastanelerine el koymaktan eğitim müfredatını belirlemeye kadar pek çok olumsuzluğun önü açıldı.
Kısacası;
663 sayılı KHK ile sadece Sağlık Bakanlığı değil, bütün sağlık ortamı yeniden şekillendirildi,
Sağlığın piyasa koşullarına terk edilerek ticarileşmesi, çalışanların da iş ve işyeri güvencesinin ortadan kaldırılması, ücret güvencesinin yok edilmesi, esnek-kuralsız çalıştırılması düzenlendi.
14 Şubat 2013 günü Anayasa Mahkemesi bu KHK ile ilgili iptal davasını görüşüyor.
Sağlığı piyasalaştıran, hak olmaktan çıkaran, çalışanların güvencesi başta olmak üzere kazanılmış tüm haklarını elinden alan her uygulamaya karşı mücadelesini kararlılıkla sürdüren emek ve meslek örgütleri ve sağlık çalışanları olarak 663 sayılı KHK’ya karşı, çıktığı günden bu yana mücadele ediyoruz.
AKP’nin bir gece yarısı operasyonu ile yangından mal kaçırırcasına TBMM’ni devre dışı bırakarak çıkardığı 663 sayılı KHK’nın bütün hükümleriyle iptal edilmesini bekliyoruz.
Gözümüz-kulağımız Anayasa Mahkemesi’nde.
14 Şubat Perşembe günü Mahkeme’nin önünde olacağız.
O gün, Türkiye’nin tüm illerindeki sağlık çalışanlarının da gözü-kulağı halkın sağlık hakkı ve özlük haklarımız için Anayasa Mahkemesi’nde olacağız.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Türk Tabipleri Birliği
Türk Diş Hekimleri Birliği
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Devrimci Sağlık-İş Sendikası
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Türk Hemşireler Derneği
Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği