Sağlık alanında ve doğaya şiddet üzerine yoğunlaştığımız şu günlerde, bir katil tarafından çocuğunun gözleri önünde katledilen bir kadının feryatları ve annesinin ölümü karşısında bir çocuğun umutsuz çığlıklarını izler halde bulduk kendimizi. İnsanlığımızdan utandık. Bu olay bize bir kez daha hatırlattı ki, şiddet yalnız doğa veya sağlık alanında değil, insanın olduğu her yerdeydi. Çünkü şiddet bir varoluş dili olarak iktidarlar tarafından toplumun her alanına bilinçli olarak sistematik bir şekilde yaygınlaştırıldı. Okulda şiddet, hastanede şiddet, sokakta şiddet, evde şiddet, hak aramaya şiddet, demokrasiye şiddet, insan haklarına şiddet, çocuğa şiddet, anneye şiddet, kadına şiddet… Neredeyse her gün, sözlü, fiziksel ya da cinsel şiddet içerikli ilgili haberler duymayı artık kanıksar hale geldik. Çünkü şiddet yıllardan beri normal yaşam biçimi haline sokuldu. İstatistikler de gösteriyor ki kadınlar bu şiddetten en çok etkilenen toplum kesimlerinden sadece birisi. Kadınlarımızı öldürüyor, öldürmediklerimizi bedensel ve ruhsal olarak sakatlıyoruz. Rakamlar kadın cinayetlerinin katlanarak arttığını göstermekte, durum neredeyse bir cins kıyımı halini almışken, ne yazık ki siyasi erk bu durumu önlemek adına hiç bir çaba sarf etmemektedir. Toplumun gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli unsurun kadın olduğunu vurgulayan Cumhuriyetin açtığı çağdaş medeniyet yolu, ne yazıktır ki uygulanan politikalarla her geçen gün geriye gitmektedir. Kanunen güvence altına alınan kadın-erkek eşitliği, ne yazıktır ki hayata geçirilmemekte, geçirilememektedir. Şiddeti uygulayanlar ve caniler “iyi hal indirimi” şeklinde gülünç gerekçelerle serbest bırakılmakta, erkek egemen toplum kadınlara yaşam hakkı tanımamaktadır. Her türlü şiddet sadece kınamakla önlenemez. Şiddetin önlenmesi ancak bugünkü eğitim ve adalet sisteminin değişmesi, şiddet yapanlara karşı cezaların arttırılması ile olacaktır. Şiddetin her türlüsüne karşı duracak bir toplumsal algı ve bilinç geliştirmek, dilimizi cinsiyetçi tabirlerden arındırmak, şiddeti henüz zarar verme, öldürme boyutuna ulaşmamışken sınırlamak için şiddet uygulayanlara en ağır cezaları vermek şiddeti önlemek için önemli yasal düzenlemeler olacaktır.
Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu