Dr. Ali İhsan Ökten
Hocam Selçuk Erez’in “Eski Bir Hekimin Kelkit’te Öğrendikleri” yazısıyla, sevgili Ercan Kesal’in hem Radikal gazetesinde hem de Hekimedya’da çıkan yazıları bana W. Eugene Smith’in “Bir Kasaba Doktoru” adlı fotoğraf çalışmasını hatırlattı. Fotoğrafa konu olan doktor Ernest Guy Ceriani’dir. Dr. Certiani, Kremmling kasabası ve kasabanın 400 mil dışında tüm bölgenin doktorluğunu üstlenmiştir. 1948 yılında Life dergisi
için yapılmış çalışmada, Eugene Smith, Dr. Ernest Ceriani ile 23 gün geçirmiş. Smith, bu süre içerisinde Dr. Ernest Ceriani’yi günlük rutin işlerini yaparken fotoğraflamış. Fotoğrafçının doktorla her anını birlikte geçirmesi sonucu ortaya bakılması mükemmel bir fotoröportaj çalışması çıkarmış.
Kuşkusuz W. Eugene Smith, fotoğraf tarihinin en iyi fotoğrafçılarından biri, 1948 yılında yaptığı “Kasaba Doktoru” çalışması da fotoğraf tarihinin en iyi fotoröportajlardan biridir. Fotoröportajda şöyle bir gerçek vardır. Çalıştığınız konuda ne kadar zaman harcarsanız, ortama ne kadar adapte olup, bir süre sonra kendinizi görünmez hale getirirseniz, ortaya çıkan sonuç da o kadar doğal ve gerçekçi oluyor. Böyle bir çalışma için 23 gün kısa gibi gelmekle birlikte dikkatli, özenli ve titiz çalışmasıyla ünlü olan Eugene Smith, çalıştığı her karenin üzerinde çok düşünmüş ve planlamıştır.Eugene Smith’in fotoğraflarında değindiği konular, dramı veya sevinci gerçeğe en yakın aksettirilmiş insanlardır. Eugene Smith, bütün röportajlarında gerçeği en açık bir biçimde yansıtabilmek için, konuya hep yakın ve samimi durmayı tercih ederek ve röportajlarını gerçekleştirebilmek için, diğer fotoğrafçılardan çok daha fazla zaman harcayarak, fotojurnalizmde önemli ve yeni bir çığır açmıştır. Eugene Smith, fotoröportaj çalışmalarındaki bu hassasiyetini onu fotojurnalizm gerçeğinin kurbanı etmiştir. Çünkü Smith, Japonya Minamata’da yaptığı sanayi kirliliğinden dolayı olan ölümlere neden olan zehirlenmeleri anlatan röportajından sonra (ki bu röportaj bir çok dergi ve gazete tarafından kullanıldığı için sanayicilerin işine gelmemiştir) Japon sanayiciler tarafından hazırlanan bir komplo ile bir sokak köşesinde başına vurularak susturulmak istenmiş, başına aldığı darbeler sonucunda bir süre sonra ölmüştür. Benim asıl bahsetmek istediğim geçmişte bir çok meslektaşımın yaptığı kasaba veya köy doktorluğu Sağlık Ocaklarında kısmen de olsa uygulanabilmişken bugün yerini alan Aile Hekimliği bizi giderek hastalarımızdan, kasabamızdan veya köyümüzden uzaklaştırmıştır. Geldiğimiz noktayı aşağıdaki fotoğraflarla irdeleyebiliriz.
1948. 32 yaşındaki Dr. Ernest Guy Ceriani, uzak köylerdeki hastalarını ziyarete gidiyor. Şimdi Aile Hekimimiz bırakın köylerdeki hastalara bakmayı başını reçete yazmaktan ve bilgileri bilgisayara girmekten kaldıramıyor. Dr. Ceriani, bugün için unuttuğumuz fizik muayenesini yapmış, hastanın sırtını dinlemiş. Şimdi hastalara ya reçete yazıyoruz ya da film istiyoruz. Sonrada o filmleri ameliyat ediyoruz. Oysa ki hocalarımız hastanın sırtını dinlenmeden önce stetoskopunuzu nefesinizle ısıtınız ki hasta insan sıcaklığını duysun derdi.
Dr. Ceriani, bir hastasına müdahale ederken hasta yakınları endişeyle onu izliyor. Şimdi biz hasta veya hasta yakınlarına endişeyle bakıyoruz. Acaba bizi şikayet mi edecekler yoksa dövecekler mi diye.
Çiftlikte yaşayan bir turist rehberi, çocuğunu Dr Ceriani’nin ofisine getirmiş. Şimdi hiçbir devlet hastanesinde polikliniklerde veya acillerde göremediğimiz bir olay. Doktorun muayene odasının önünde bekleme salonunda hasta muayene olmak için oturarak bekliyor. Biz hep ayakta sıra beklemeye alışmışız.
Dr. Ceriani bir atın kafasıyla kendisine darbe vurması sonucu yaralanan iki buçuk yaşındaki Lee Marie Wheatly’e sütur atıyor. Bir kasaba doktorunun çok kolayca halledebileceği bir kafa travması hastasına şimdi bir sürü film ve BBT çekiyoruz. Bu filmler hata için gerekmese de hem bizi hem de hasta yakınlarını tatmin etmek için gerekiyor.
Dr. Ceriani çocuğun kafasına süturleri atmış, sanki Humprey Boghart bir filminden çıkmış bize bakıyor.
Dr. Ceriani, bir çocuğun ayağına pansuman yapıyor. Şimdi bize böyle saygı ve sevgi dolu duygularla bakan hasta yakını yok.
Dr. Ceriani, kalp krizi geçirmiş 82 yaşındaki Joe Jesmer’i muayene ediyor. Elimizi hastanın başına koymayalı kaç zaman geçti.
Dr. Ceriani ameliyattan çıkmış, bir yorgunluk kahvesi içiyor. Şimdi yeni yapılan hastanelerimizin ameliyathanesinde su içecek yerimiz bile yok.