Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi 2018 Eğitim Öğretim Yılı 42. Dönem mezuniyeti, Kongre Merkezinde düzenlenen törenle kutlandı.
Törene Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Erdoğan, Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam eden törende öğrencilerin geçiş seremonisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi.
2018 yılı mezunları adına Dr. Fatma Nur Işık konuşurken ardından ÇÜ Tıp Fakültesi Mezunları Derneği Başkanı Prof. Dr. Figen Doran öğrenci ve ailelerine seslendi.
PROF. DR. HİLAL: “EN ÇOK CANIMIZI YAKAN DURUM SAĞLIKTA ŞİDDETTİR.”
Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal ise sağlıkta şiddete dikkat çekerek, “En çok canımızı yakan durum sağlıkta şiddettir.” dedi. “Gün geçmemektedir ki saldırıya uğrayan hekim ve sağlık çalışanı haberi olmasın.” diyen Prof. Dr. Hilal, Bakanlık verilerine göre 2015 yılında sadece acil servislere başvuru sayısının 110 milyon olduğunu belirterek koruyucu hekimliğin önemine işaret etti.
Prof. Hilal, “Sevgili genç meslektaşlarım, tarihin bilinen en eski mesleklerinden birinin en yeni üyeleri oluyorsunuz. Gerçi son 6 yıldır Doktor Hanım ve beyler olarak size danışılıp sorular soruluyordu, ama bundan sonra yetki sahibisiniz. Biliyorsunuz ki yetki ile birlikte sorumluluklarınızda artıyor.
Sizlerin birçok meslektaşınıza göre daha şanslı olduğunuzu düşünüyorum. Çünkü ülkemizin köklü bir Tıp Fakültesinden mezunu oluyorsunuz. Mensubu ve mezunu olmaktan onur duyduğum Ç.Ü.T.F 42. Dönem mezunları oluyorsunuz. Biliyoruz ki iyi hekimler olacaksınız.
Sevgili meslektaşlarım, yasa ile kurulmuş meslek örgütümüz olan TTB nin temsilcisi olarak, kısaca mesleğimizde yaşanan sıkıntıların çok küçük bir kısmından bahsetmek istiyorum.
Sağlıkta şiddet en çok canımızı yakan durumdur. Gün geçmemektedir ki saldırıya uğrayan, hekim ve sağlık çalışanı haberi olmasın. Bunun araştırılması gereken birçok nedeni olabilir, bizce en önemlilerinden birisi kışkırtılmış sağlık talebidir. Herkesin bildiği şikayet hatlarına sağlık çalışanları hakkında inanılması zor şikayetler gitmektedir. Şifa dağıtan ellerimiz saldırıya ya da şikayete karşı kendini savunmaya çalışmaktadır. Şiddeti azaltmak için yapılacaklardan birisi TTB nin yıllar önce meclise sunduğu sağlıkta şiddet yasası bir an önce çıkarılmasıdır.
Genç meslektaşlarım, zeki ve iyi eğitimli genç beyinlersiniz. İyi hekim olun istiyoruz. Peki “iyi hekimlik” nedir. Sadece hastalıkları ve tedavileri bilerek iyi hekim olabilir miyiz? Çok farklı tanımlamalar yapabiliriz, ama nelerin yapılmayarak iyi hekim olunacağını söylemek daha akılda kalıcı olacaktır.
-Sağlığın ticarileştirilmemesidir.
– Hastaların müşteri olarak görülmemesidir.
– Performansa dayalı ödemelerden vazgeçilmesidir.
-Alternatif tıp adına gerici uygulamaların (hacamat, kupa gibi) yapılmamasıdır.
– Hekimliğin tetkik isteme ve reçete yazmaya indirgenmemesidir.
Sağlık bakanlığı hasta sayılarının ve ameliyat sayılarının artması ile övünmektedir. Biliyoruz ki bu övünülecek bir durum değildir. Bakanlık verilerine göre 2015 yılında sadece acil servislere başvuru 110 milyondur. Bu bir dünya rekorudur. Biz hekimler halkımızın bu kadar hasta olmadığını biliyoruz. Asıl olan insanların hastalanmaması, yani koruyucu hekimliktir. Bakanlık koruyucu hekimlik çalışmalarını artırmalıdır. Son zamanlarda gündemde olan aşıları reddetme daha büyük halk sağlığı sorunlarına yol açacaktır. Aşı reddini önleyici çalışmalar yapılmalıdır.
Bazı meslektaşlarımız, OHAL koşullarında, güvenlik soruşturması bahanesiyle zorunlu hizmet görevine veya çok zor bir sınav sonrası kazandıkları Asistanlıklarına başlatılmamaktadır. Bu durumda 300 ün üzerinde genç meslektaşımız vardır. Güvenlik soruşturması, Hukuk devletinde kabul edilebilir bir durum değildir. Adana tabip odası olarak, tüm meslektaşlarımızın derhal göreve başlatılmasını talep ediyoruz.
Sevgili genç meslektaşlarım, Atatürk’ün söylediği “ hayatta en iyi yol gösterici bilimdir” sözlerinden ayrılmayacağınızı ve aldığınız eğitim doğrultusunda bilimsel davranacağınızı, kararlarınızı aklınızın süzgecinden geçireceğinizi biliyorum. Görev yaptığınız yerlerde Hipokrat andına bağlı kalarak dil, din, ırk, cinsiyet, sınıf farkı gözetmeksizin insanlara sağlık hizmeti sunacağınızdan ve toplumun insan haklarına dayalı, özgürlük, adalet, barış, içinde yaşamasına katkı sunmak için çalışacağınızdan hiçbir kuşkum yoktur. Bulunduğunuz yerlerde Tabip odalarına üye olun, güç verin, doğru bulmadığınız şeyleri değiştirmek için çaba harcayın. Unutmayın çağdaş insan örgütlü insandır.
Adana Tabip Odası olarak sizleri yetiştiren sevgili ailelerinize, hocalarınıza bir kez daha teşekkür ediyor, sizlere saygı ve sevgilerimi sunuyor, hekimlik yaşamınızda hepinize başarılar diliyorum.” dedi.
PROF. DR. BARLAS: “HER ŞEYDEN ÖNCE İYİ BİR İNSAN OLUN…”
Dekan Prof. Dr. Serdar Özbarlas da öğrencilerine seslenerek her şeyden önce iyi bir insan olmaları nasihatinde bulundu. Prof. Dr. Barlas, “Asıl başarı hedeflerinize ilerlerken zorlandığınızda da iyi insan olabilmektir. Esas olan hedefler değil onlara ulaşırken geçtiğiniz yollar, tanıştığınız insanlar bakım verdiğiniz hastalar ve bulunduğunuz yerlerdir. Bu yüzden ulaşmak istedikleriniz iyi seçin. Onlar sizin hayatınızın akışını ve niteliğini belirleyecek olanlardır.” şeklinde konuştu.
PROF. DR. KİBAR: “EMEĞİ GEÇEN TÜM ÖĞRETİM ÜYELERİMİZE VE PERSONELİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM.”
Daha sonra kürsüye gelen Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, 1972 yılında kurulan ve yüksek standartlarda tıp eğitimi, araştırma ve sağlık hizmeti veren Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 40. Dönem mezunlarını vermenin gururunu yaşadıklarını söyledi. Tıp Fakültesi’nin Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Programı, Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Kurulu’nun yaptığı değerlendirme sonucunda, Türkiye Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Ulusal Standartları’nı karşıladığının saptandığını ve önümüzdeki 6 yıllık süre için yeniden akredite edildiğini ifade eden Prof. Dr. Kibar, “Fakültemiz için büyük bir gurur kaynağı olan bu Akreditasyon için başta Dekanlarımız olmak üzere emeği geçen tüm öğretim üyelerimize ve personelimize çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
“HİPOKRAT YEMİNİ, SİZLERİN İNSANLIK İLE ARANIZDA YAPILAN BİR SÖZLEŞMEDİR.”
Sevgili Genç Meslektaşlarım, altı yıl önce anne ve babalarınız, gözbebeği olan evlatlarını bizlere teslim ettiği zaman sevinçli ve gururluydular. Çünkü sizler zorlu sınavları başarmış ve Tıp Fakültesi öğrencisi olmuştunuz. Artık, bu zorlu eğitimi tamamlayıp hekim olmaya hak kazandınız. Üniversite hayatı boyunca edindiğiniz bilgi ve beceriyle, çok iyi hekimler olarak yetiştirildiniz. Sorumluluğunuz öncelikle insan sağlığını korumak, hastaları tedavi etmek ve yapacağınız bilimsel çalışmalarla insanlığa hizmet etmektir. Bugün, bu salonda, mesleğe başlarken edeceğiniz Hipokrat yemini, sizlerin insanlık ile aranızda yapılan bir sözleşmedir.”
“MESLEĞİNİZİ SÜRDÜRÜRKEN İNSAN SEVGİSİ SİZE REHBER OLSUN.”
“Tıp mesleği insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip köklü ve şerefli mesleklerin başında gelir. Sizler eğitiminiz boyunca çok çalıştınız. Uzun gecelerdeki nöbetlerde yorgun düştünüz. Bir yandan bunları yaşarken bir yandan da mecburi hizmet ve TUS gibi belirsizlikler aklınızı meşgul edip durdu. Mesleğinizi sürdürürken insan sevgisi size rehber olsun. Hastalarınızı ailenizden biriymiş gibi kabul edin. Önyargısız olun ve tüm insanlara karşı eşit mesafede durun. Tüm bu güçlüklerine rağmen, üniversite çatısı altında geçirdiğiniz bu yılları aslında yaşamınızın en güzel yılları olarak hatırlayacağınızdan emin olun.
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ DÜNYANIN EN İYİ 13 TÜRK ÜNİVERİTESİNDEN BİRİ. GURUR DUYUYORUM…”
“Gururla ifade etmeliyim ki, Dünya Üniversite Sıralaması Merkezi’nin 2018-2019 yılları için aralarında öğretim kalitesi, işgücü piyasasında mezunlara olan talep, akademik personelin kalitesi, yayın sayısı, yayın kalitesi, bilimsel ortamdaki etkisi ve kaynak gösterilmesi gibi 8 kriter temelinde hazırladığı Dünyanın en prestijli 1.000 üniversitesi listesinde, Çukurova Üniversitesi sıralamaya giren 13 Türk Üniversitesinden biri olarak ilan edilirken, listenin 11’inci sırasında yer almıştır. Uluslararasılaşma çabalarımız sonucunda da, değişim programları hariç Üniversitemize 99 farklı ülkeden gelen Uluslararası öğrenci sayımız 2.057’ye ulaşmıştır. Çukurova Üniversitesi sizlerin gayret ve desteğiyle her geçen gün daha fazla Uluslararası bir üniversite haline gelmektedir. Amaçları çağdaş bilimi ve bilgiyi yakından takip ederken, ülkesine ve insanlığa hizmet etmeyi kendine hedef olarak benimsemiş, mesleğini sevip uygularken karşılaşacağı güçlüklerden yılmayan, “önce insan” anlayışını benimseyen, etik değerlere bağlı, çağdaş donanımlı hekimleri yetiştirmemize yardımcı olan tüm öğretim üyelerine de tekrar teşekkür ediyorum.”
Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Hilal Öğrencilere Stetoskop Hediye Etti.
Açılış konuşmalarını arından Fakülte birincisi Dr. Fatma Nur Işık yaş kütüğüne plaketini çakarak diploma ve plaketini Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar’dan aldı. Dereceye giren öğrencilere protokol üyeleri tarafından diploma ve plaketleri takdim edilirken Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal mezun öğrencilere stetoskop hediye etti. Prof. Dr. Fikret Çetik’in hekimlik andını yaptırmasının ardından diplomalarını alan öğrenciler keplerini havaya fırlatarak mezun oldu.