Görünmez Katil: Çevre Kirliliğine Ortak Tepki

Görünmez Katil: Çevre Kirliliğine Ortak Tepki

Çukurova Gazeteciler Cemiyetinde bir araya gelen Adana – Mersin Tabip Odası, ÇETKO, Sağlık Çevre Birliği (HEAL), Adana Kent Konseyi Çevre Gurubu, Adana Barosu, SES Başkan ve yöneticileri ile CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, yapılan ortak basın açıklamasıyla çevre kirliliğine dikkat çekti.

Yapılan ortak açıklamada Çukurova’nın Toroslar ve Amanoslar ile çevrelenmiş coğrafi yapısı nedeniyle bölgede oluşan kirlilik dağları aşamadığından Adana, Mersin, Osmaniye, Hatay illerinin aynı ortak kadere sahip olduğu vurgulandı.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi;

5 Haziran Çevre Günü Çukurova Nefes Alamıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) dış ortam hava kirliliğini insanlar için grup 1 kanserojen olarak tanımlamıştır. Dış ortam hava kirliliğinde parçacık maddeler (PM) majör faktördür ve gözle görünemedikleri için DSÖ tarafından “görünmez katil” olarak adlandırılmıştır.

Yasal mevzuatımız insan sağlığını korumak için PM10 günlük limit değerini 70 μg/m³, yıllık limit değeri ise 48 μg/ m³ kabul etmektedir. Avrupa Birliğinde (AB) şu anda geçerli olan limit değerler günlük 50 ve yıllık 40 μg/m³ tür ve biz de 2019 yılında aynı değerleri kabul edeceğiz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait hava kalitesi ölçüm istasyonları verileri incelendiğinde, 2017 Ocak ayı boyunca Adana Meteoroloji istasyonunda yapılan ölçümlerin 16 gün yerel, 21 günde AB limit değerlerinin üzerinde olduğu gözlemlenmiştir. Adana-Valilik istasyonunda ise 9 gün yerel, 16 gün AB limit değerleri aşılmıştır.

18 Ocak 2017 tarihindeki saatlik ölçüm değerlerini incelediğimizde PM10 değerlerinin saat 21:00 da 456 μg/ m³’a, tüm insanların sağlığını tehdit eden yüksek değerlere ulaştığı gözlemlenmiştir. Ne yazık ki kış dönemi boyunca saat 18:00-24:00 arası tüm değerler ulusal mevzuatın üzerindedir ve insan sağlığını tehdit etmektedir.

Adana Meteoroloji istasyonun 2017 Mayıs ayı boyunca yaptığı PM10 ölçümleri incelendiğinde ise ulusal mevzuatın 20 gün, AB limitlerinin 27 gün aşıldığı gözlemlenmiştir. Adana- Valilik istasyonunda ise 4 gün ulusal, 16 günde AB limit değerleri aşılmıştır.

Özellikle Mayıs ayında havanın berrak görünümüne karşı hava kalitesinin düşük olması ve kışın ısınma amaçlı kömür kullanımını DSÖ’nün hava kirliliğini görünmez katildir olarak tanımlamasına uymaktadır.

Ne yazık ki, Çukurova bölgesindeki diğer illerde de benzer sonuçlar görülmüştür. Çukurova’nın Toroslar ve Amanoslar ile çevrelenmiş coğrafi yapısı nedeniyle bölgede oluşan kirlilik dağları aşamamaktadır. Bu nedenle Mersin, Adana, Osmaniye, Hatay illeri aynı ortak kadere sahiptir.

PM10 kirliliğinin oluşmasında başlıca kaynaklar ulaşım,ısınma amaçlı kömür kullanımı,çimento fabrikaları,sanayi faaliyetleri,taş ocakları ve kömürlü termik santraller gelmektedir.Buna rağmen bölgemizdeki hava kirliliği gerçeği ortada iken şu anda çalışan üç kömürlü termik santraline (İsken,Tufanbeyli,Atlas) ek olarak Doğu Akdeniz sahilinde 12 bin MW gücünde yılda 36 milyon ton kömür yakacak 15 kömürlü yeni termik santral yapılmak isteniyor.

Bu santrallerin yapıldığını var sayar isek günde 10 ton civarı PM10 kirleticisi havaya salınacak. Örnek; Hatay İli Erzin İlçesinde yapılması planlanan 900 MW Selena Kömür santrali en gelişmiş filtre sistemini kullandığı geçerli sayıldığı halde bacalarından günde 770 kg PM10 havaya salınacaktır. Ayrıca Çevre Etki Değerlendirme Raporunun hazırlanması sürecinde 30 gün yapılan ölçümlerin 20 günü 12/11/2014 olan onay tarihinde 2014 yılı limitleri üzerindedir ve bugün ise tamamı yasal limitlerin üzerindedir.(Kaynak: SELENA Termik Santrali Çed Raporu) Bu çarpıcı örnek zaten kirli olan bölgeye yeni kirleticilere nasıl izin verildiği sorusunu gündeme getirmektedir.Doğru olanı bu gibi tesislerin toplam çalışma ömrü boyunca oluşturacağı kirletici etkinin hesaplanmasıdır.

Bu partiküller Kurşun Kadmiyum Arsenik gibi ağır metaller ve Radyoaktivite içerir.

2010 yılında Türkiye’de dış ortamda partikül madde (PM) ve ozona maruz kalma nedeniyle 28 924 kişi zamanından önce hayatını kaybetmiştir.2 Türkiye’de elektrik üretimi için kömür yakılmasından kaynaklanan hava kirliliği hâlihazırda erken ölümlere, kronik akciğer hastalıklarına ve kalp sorunlarına yol açıyor ve sağlık alanında yaklaşık 3,6 milyar Avro’ya varan bir maliyet getiriyor.

3 HEAL. 2015. Ödenmeyen Sağlık Faturası

Ancak termik santrallerin ne izin sürecinde ne de açılan davalardaki bilirkişi sürecinde hekim görüşlerine hala yer verilmemektedir. Tüm bu bilgiler ışığında, bölgemizdeki hava kirliliğinin azaltılması için çözüm önerilerimiz;

– Toplu taşıma raylı sistemle tüm şehirleri kapsamalı,

– Şehir içinde yeşil alan koridorları açılarak hava akımı sağlanmalı,

– Isınmada kömür kullanımından vazgeçilmeli,

– Termik santraller kesinlikle yapılmamalı,

– Enerji kaynağı olarak rüzgar ve güneşten yararlanmalı,

– Toplumsal ve kümülatif etki hesabı her alanda uygulanmalı,

– Her türlü tesis planlanırken Sağlık Etki Değerlendirmesi göz önünde bulundurulmalı ve acilen bununla ilgili mevzuat oluşturulmalıdır.

Açıklamanın ardından

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalından Prof. Dr. Ali Kocabaş, (Bir Hekimin Gözünden: Dünya’da, Türkiye’de ve Adana’da Nefes Alamıyoruz) konulu sunum yaptı.

Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) Türkiye Danışmanı Funda Gacal ise Hava kirliliği söz konusu olduğunda, hiç bir maskenin koruyucu olmadığını, hava kirliliğinin yarattığı sağlık risklerine dikkat çekmek için projeler ürettiklerini söyledi.

CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş ise çevreyle ilgili kurumlardan aldıkları verileri meclis gündemine taşıdıklarını, tüm politikaların yenilenebilir enerji sistemine göre uyarlanması gerektiğini, yaşanabilir bir Türkiye için duyarlılıklarının devam ettiğini söyledi.