Sayın Meslektaşlarım,
Çoğunlukla gazetelerde üçüncü sayfa haberleri olarak yer alan sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları artık gazetelerin birinci sayfalarında ve televizyonların ana haberleri konusu haline gelmiştir. Bu saldırılar aslında çalışanlar bakımından bir güvenlik sorunu olmasının ötesinde, toplumun sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına da bir saldırıdır.
Günümüzde şiddet toplumun tüm kesimlerine yayılmış durumdadır. Gazeteler her gün şiddet haberleriyle doludur. Kadına şiddet, doktora şiddet, öğretmene şiddet, sporda şiddet. Kısaca şiddetsiz bir günümüz geçmemektedir. Şiddetin bu kadar yaygın olduğu bir toplumun sosyologlar tarafından mutlaka incelenmesi ve derhal rehabilite edilmesi gerekmektedir. Ama bizler biliyoruz ki düzgün bir eğitimi sağlanamayan toplumun bireyleri öğretmenlere, psikolojik ve fiziksel sağlığı sağlanamayan toplumun bireyleri doktorlara ve diğer sağlık çalışanlarına, sanatın içine tükürülen bir toplumun bireyleri sanatçılara, ekonomik zorluk içinde olan toplumun bireyleri eşine ve çocuklarına şiddet uygulayacaktır. Önemli olan şiddeti önlemenin yanında şiddetin nedenlerini ortadan kaldırmaktır.
Uzun süredir hastanelerde hasta yakınları, hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına fiili saldırılarda bulunmakta, meslektaşlarımızın önemli bir kısmı sözlü ve fiili şiddet eylemlerine maruz kalmaktadır. Temelinde bireysel hak arama içgüdüsünün yattığı sanılan bu tür eylemler yani şiddet, yetkililerin kışkırtıcı söz ve davranışları, her şeyin sorumlusu olarak doktorların gösterilmesi, caydırıcı yaptırımların getirilememesi ve yapılan şiddete ceza verilmemesi sonucunda giderek toplumsal bir davranış biçimi haline gelmiştir.
Meslektaşımız Ersin Arslan’ın öldürülmesinden sonra yaşadığımız travmanın etkisini üzerimizden atamadan bir çok il ve ilçede meslektaşlarımız hasta veya hasta yakınları tarafından sözlü ve fiili şiddete maruz kalmıştır. İnsanların sağlığını ve yaşamasını önceleyen bizler bugüne kadar bir çok insanı sağlığına kavuşturmuş, bir çok insan can vermişizdir. Hayat sunan ellerimiz artık kırılmaktadır. Tarih, bugün olduğu gibi gelecekte de hekimlere yönelik yapılan bu saldırılar karşısında sorumlu olan bu toplumdan ve yöneticilerden utanç duyacaktır.
Meslektaşımız Dr. Filiz Ökten bir hasta tarafından kendisine söylenen yeşil reçeteye dahil bir ilacı yazmadığı için darp edilmiştir. Meslektaşımız sözel ve fiziksel şiddet yanında psikolojik şiddete de maruz kalmış ve mandibular ekleminde çıkık olmuştur. Bugüne kadar hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda TTB’nin dile getirdiği ve Sağlık Bakanlığının yapacağına dair verdiği sözleri tekrar hatırlatmak ve Meclis araştırma komisyonunun bu konuda yapacağı çalışmaların bir an önce başlamasını ve çözüm önerilerinin hayata geçmesini istiyoruz. Adana-Osmaniye Tabip Odası olarak meslektaşımız Dr. Filiz Ökten’e yapılan saldırıyı kınıyoruz.
Dr.Ali İhsan Ökten
Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı