Nöbet Dilekçeleri

Nöbet Dilekçeleri

Değerli Arkadaşlar,

29 Nisan 2014 Salı günü Saat 14:00 de tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak Halk Sağlığı Müdürlüklerine ileteceğimiz dilekçe örneği ekli dosyada mevcuttur.

Bizde Adana’da 29 Nisan Salı günü saat 14:00’da dilekçelerimizi iletmek üzere Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde buluşuyoruz.

Ayrıca,

3 Mayıs Cumartesi günü Saat 12:00 de beyaz önlüklerimizle Ankara’da Sağlık Bakanlığı önünde toplanıyoruz. Oldukça kalabalık olacağız. Herkese kolay gelsin.

 Sevgi ve Dostlukla…

 Adana Tabip Odası

 

 HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ’NE

 Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları için, 6514 sayılı Torba Yasa ile “ayda asgari sekiz saat” nöbet uygulaması getirilmiş; nöbetin usul ve esasları ise, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından 09.04.2014 tarih ve 2014/12 sayılı Genelge ile ilan edilmiştir.

Genelge’nin ardından Toplum Sağlığı Merkezleri tarafından gönderilen yazı ile de; nöbet muafiyeti ya da mayıs ayı içinde yıllık izinde olacakların durumlarını bildirmesi istenmiştir. Bu iki hal dışında kalan aile hekimlerinin, mayıs ayı içinde nöbet listesine dahil edileceği anlaşılmaktadır.

Ancak bu uygulamanın hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. Çünkü aile hekimlerine getirilen nöbet düzenlemesi, sağlık hizmetinde yaşanan sorunları çözemeyeceği gibi;

1- Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği gereğince ortalama 3500 kişilik kayıtlı nüfusu bulunan, yine Yönetmeliğin 4. maddesi ile -17 bent halinde sayılan- bir dizi görev ve sorumlulukla karşı karşıya olan, yanı sıra adli tabiplik hizmetleri de beklenen biz aile hekimlerinin, daha çok çalışması anlamına gelecektir.

Mevcut durumda bile koruyucu hekimlik hizmetini ve birinci basamak sağlık hizmetini gerektiği gibi sunmamız oldukça güç olduğu halde, omzumuza yüklenen yeni görevle, daha da güçleşeceği hatta imkansız hale geleceği açıktır.

2- Söz konusu “nöbet” düzenlemesi ile kendi sağlık kuruluşlarımızın dışında, belki de her seferinde değişecek yerlerde nöbet tutmamız gerekecektir. Oysa hastanın takip ve tedavisinin kim tarafından takip edileceği, hasta hakları ve sunulacak sağlık hizmetinin niteliği yönünden son derece önemlidir.

3- Aile hekimlerinin görev yerleri dışında ve mesleki yetkinlik ve görev alanları dışında görevlendirilmeleri çalışma haklarının etkin bir biçimde kullanmalarının önüne geçmektedir. Bununla birlikte aile hekimlerinin nöbet görevi verilecek yataklı tedavi kurumlarına, acil sağlık hizmetlerine sağlık hizmeti almak üzere başvuracak hastaların gereksinim duydukları sağlık hizmetini o alandaki mesleki standartlara uygun olarak alma haklarını da ihlal etmektedir.

4-Nöbet tutulacak sağlık kurumları, asli ve sürekli kamu hizmeti sunması gereken yerlerdir. Aile hekimlerinin ya da diğer sağlık kuruluşlarında görev yapan hekimlerin nöbet tutarak çalıştırılması, asli bir istihdam biçimi değildir. Geçici bir çözüme değil; kalıcı ve sürekli bir çözüme ihtiyaç bulunmaktadır.

5- Ayrıca bilindiği gibi acil tıp hekimliği başlı başına bir tıp disiplini ve uzmanlık alanıdır. Acil tıp uzmanı olabilmek için en az 4 yıllık bir eğitim sürecinin gerekli olduğu düşünülünce, söz konusu görevi gerektiği gibi yerine getirebilmem için, sadece tıp fakültesi mezunu olmamın/hekim olmamın yeterli olamayacağı da açıktır. Bu durumda acil servise başvuracak hastaların tanı ve tedavilerinde, eksiklikler ve hatta hatalı uygulamalar olması, istenmeden hastalara zarar verilmesi adeta kaçınılmazdır.

Zaten bu nedenle Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Yataklı Tedavi Kuruluşları Bünyesinde Yer Alan Acil Servisler” başlıklı 15. maddesinde bu husus gözetilmiştir. Bu maddeye göre, “Hizmetler; uzman tabip sorumluluğunda, acil sağlık hizmetleri konusunda eğitim görmüş, tecrübeli ve yeter sayıda tabibin, hemşirenin ve diğer personelin de katılımı ile bir bütün olarak yürütülecek şekilde organize edilir. Bu birimlerde görevlendirilecek personel; hizmetin hedefleri, çalışma standartları, görevleri, yetkileri ve sorumlulukları konusunda hizmet öncesi resmi bir eğitim programına alınır, hizmet sırasında sürekli izlenir ve sonuçlar periyodik olarak değerlendirilir.”

6- Öte yandan eğitimini almadığım bir branşta, üstelik acil servis gibi çok hızlı karar vermeyi ve müdahale etmeyi gerektiren bir alanda nöbet tutmaya zorlanmam halinde, sadece hastalar değil, ben de mağdur olacağım. Çünkü yapacağım (veya yapamayacağım) her işlem, hakkımda şikayetlere, disiplin soruşturmalarına, cezai yargılamalara, belki de yüksek bedelli tazminat davalarına, zorunlu mesleki sorumluluk sigortası primlerinin artmasına neden olabilecek.

Tüm bu süreçlerin ne denli uzun sürebileceği, beni maddi ve manevi olarak ne denli mağdur edeceğini de takdirlerinize sunuyorum.

7- Üstelik uygulamanın dayanağı olan 6514 sayılı Torba Yasa’nın (Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) 52. maddesi, ana muhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış olup, Anayasa Mahkemesi’nce henüz bir karar verilmemiştir. Bu nedenle hukuki sürecin tamamlanması gerektiği düşüncesindeyim.

8- Özetlemeye çalıştığım bu nedenler sadece sunulan sağlık hizmetinin niteliği yönünden değil, Anayasa’nın 50. maddesinde düzenlenen “dinlenme hakkı”, 17. maddesinde düzenlenen, bireyin en önemli hakkı olan “yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı” yönlerinden de, insani değildir, kabul edilebilir değildir.

Hukuka açıkça aykırı olmasının yanı sıra, gerek hasta sağlığı ve hakları yönünden, gerek mesleğime ve geleceğime ilişkin planlamalarım yönünden, olumsuz sonuçlara yol açan ya da açacak olan nöbet uygulamasına itirazım olduğunu bildirir, nöbet listesine dahil edilmememi talep eder, aksi halde bu görevlendirme nedeniyle maruz kalacağım ihlallere karşı hukuki yollara başvuracağımı ve her türlü hakkımı saklı tuttuğumu önemle bilgilerinize sunarım. Saygılarımla.

 

 Tarih
İsim – Soyisim – İmza
Adres