İhraçlara, Sürgünlere ve Hukuksuzluğa karşı, Barış için, Özgürlük için, Kardeşlik için, Laik, Demokratik ve Hukukun Üstün olduğu bir Türkiye için 1 Mayıs’ta Alanlardaydık.
1 Mayıs’ta Adana Tabip Odası, DİSK, KESK, TMMOB, Adana Barosu, Adana Eczacı Odası ve diğer meslek örgütleri ile birlikte Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu ASKİ Önünde toplanıp, Uğur Mumcu Meydanına yapılan yürüyüşün ardından gerçekleştirilen mitingde 1 Mayıs tertip komitesi adına DİSK Çukurova Bölge Başkanı Yaşar Gündoğdu basın açıklaması okudu.
BASIN AÇIKLAMASI
Selam olsun işçiler, emekçiler, kamu çalışanları…
Selam olsun işsizler, emekliler, engelliler…
Selam olsun mimarlar, mühendisler, hekimler…
Selam olsun bu adaletsiz düzende hak arama mücadelesi veren yiğit avukatlar…
Selam olsun gençler, kadınlar…
Selam olsun Sivas’ta, Maraş’ta, Çorumda katledilen Alevilere…
Selam olsun Soma’da, Ermenek’te, Zonguldak’ta, Şirvan’da katledilen maden emekçileri…
Selam olsun yok sayılan, dışlanan milyonlar…
Selam olsun barış ve insan hakları savunucuları…
Selam olsun yüreği emekten, barıştan, demokrasiden yana atanlar…
Selam olsun eşitlik, özgürlük, kardeşlik mücadelesi veren hapishanelerdeki cesur yürekler…
Selam olsun işçi sınıfıyla kolkola, meydanları dolduran sanatçılar, yazarlar, çizerler…
Selam olsun 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma gününde dünyanın dört bir yanında alanları dolduran milyarlarca yoldaşımız! Selam olsun işçi sınıfı!
Sözlerime başlamadan önce 1977, 1989 ve 1996 1 Mayıs’larında katledilen işçi kardeşlerimizi, yoldaşlarımızı anmak istiyorum. 1 Mayıs şehitlerimizin ölümsüz olduklarını buradan bir kez daha haykıralım!
Yoldaşlarım, mücadele arkadaşlarım!
Büyük bir kavganın arifesinde 1 Mayıs alanlarındayız!
Tüm mağdurlarla, yoksullarla, dışlananlarla, işsizlerle, işçilerle, kamu emekçileriyle, ev kadınlarıyla, mimar ve mühendislerle, avukatlarla, hekimlerle, sendikalı veya sendikasız işçilerle, memurlarla, aydınlarla, sanatçılarla, kadınlarla, gençlerle, emeklilerle, basın emekçileriyle omuz omuzayız. Ve bu bilinçle taleplerimizle, rengarenk bayraklarımızla, türkülerimizle, şiirlerimizle, halaylarımızla tek yüreğiz.
Referandumdan önce söyledik, anlattık: Evet çıkarsa ilk işleri kıdem tazminatını gasp etmek olacak dedik! Kıdem tazminatının gaspına HAYIR dedik.
Buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Kıdem tazminatı yük değil haktır! Kıdem tazminatı işten çıkarılan işçinin evine götürdüğü ekmektir. Kıdem tazminatı iş güvencemizdir! Şimdi size soruyorum. Görmeyen gözler görsün, duymayan kulaklar duysun. Kıdem tazminatını yağmalamak isteyenlere izin verecek misiniz? Verecek misiniz? Verecek misiniz?
Yoldaşlarım, mücadele arkadaşlarım!
İşçiler kendilerine verilen sözleri de, yalanı da doğruyu da unutmazlar. Hepimiz hatırlıyoruz. 1 Kasım 2015 seçimlerinden önce “taşerona kadro” vaat ederek oy istediler. Meclis kürsüsüne çıkıp “kadro” müjdesi verdiler. Peki sizlere soruyorum. Sözlerinde durdular mı? Taşerona kadro verdiler mi? Görmeyen gözler görsün, duymayan kulaklar duysun: Taşerona kadro yalanını unutacak mıyız? İşçilere yalan söyleyenleri affedecek miyiz? HAYIR!
Değerli mücadele arkadaşlarım,
Taşeron işçilerine verdikleri sözü tutmayanlar, daha da beterini bizlere dayattı. Kiralık işçilik adı verilen kölelik düzenini getirdi. Köle satar gibi işçi kiralamayı yasal hale getirdiler. Bu da yetmedi, 657 sayılı yasadan kaynaklanan kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldıracaklarını açıkladılar. Artık yeter! Buradan hep beraber haykıralım.
Köleliğe teslim olacak mıyız? HAYIR! Köleliğe teslim olmayan işçiler kazanacak, köle tüccarları kaybedecek!
Değerli Emekçiler, yoldaşlarım,
Herkese eşit, nitelikli, ücretsiz sağlık hakkını ortadan kaldırdılar. Geleceğimizi, sağlığımızı ipotek altına alacak olan şehir hastaneleri projeleri mevcut hastane ve yatak sayısını arttırmayacaktır. Şehir hastaneleri aldatmacasına karşı, kışkırtılmış sağlık politikalarına karşı, sağlıkta şiddete karşı, sağlıkta performansa karşı omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.