“SAĞLIK İÇİN TEMİZ ÇEVRE VE TEMİZ HAVAYA İHTİYACIMIZ VAR”

“SAĞLIK İÇİN TEMİZ ÇEVRE VE TEMİZ HAVAYA İHTİYACIMIZ VAR”

“SAĞLIK İÇİN TEMİZ ÇEVRE VE TEMİZ HAVAYA İHTİYACIMIZ VAR”

TMMOB Adana İKK Sekreteri Erol Salman, Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Kenan Doğan ortak basın toplantısı düzenledi. Adana Valiliği Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu verilerine göre, partikül madde toleranslı yasal limit değeri miktarının 160 kez aşıldığını söyledi.

Ortak basın açıklamasını okuyan İKK Sekreteri Erol Salman, Yönetmelik gereği insan sağlığı açısından 1 yıl içerisinde 35 defa limitin aşılabileceğine vurgulayarak şöyle konuştu:
“Son günlerde yaşadığımız pandemi Covid-19 süreci yaşam alanlarımızda hava kalitesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Salgın sürecinde dile getirilen en önemli konulardan biride virüsün özellikle risk oluşturduğu gruplardır. Kronik rahatsızlığı olanlar ve belirli yaşın üstünde bulunanların virüsten en çok etkilenenler arasında yer aldığı tüm dünyada görülmüştür.
Virüs solunum yolunda yarattığı tahribatla birlikte etkilediği insanlarda maalesef can kayıplarına neden olduğu görülmüştür. Solunum sistemi hastalığı olanlar, kronik hastalığı olanlar ve sigara içenlerde etki daha da fazladır.
Hava kirliliğinin yoğun yaşandığı kentlerde solunum sistemi rahatsızlıklarının olması da kaçınılmaz bir durumdur. Yani kentlerin hava kalitesi, temiz bir havaya ve yeteri miktarda yeşil alanlara sahip olmaları solunum rahatsızlıklarının azalmasında da etkilidir. Bu nedenle temiz bir çevre ve havaya sahip olmak doğrudan sağlıkla bağlantılı bir durumdur.”

HERKES SAĞLIKLI VE DENGELİ BİR ÇEVREDE YAŞAMA HAKKINA SAHİPTİR
Özellikle kış aylarında yaşanan hava kirliliğine maruz kalmamak için risk grupları arasında yer alan; bebekler, çocuklar, yaşlılar, gebe ve emziren kadınlar, solunum ve dolaşım sistemi hastalığı olanların kirliliğin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamaları önerisinde bulunan Salman, yerel yönetimler, izleme ve denetim yetkisine sahip kurum ve kuruluşlar, anayasal hak olan “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” ilkesini göz ardı etmemelidir, dedi.
Kentin mevcut kirliliğinin sebepleri arasında maddi durumu yetersiz olan vatandaşlarımıza yapılan kömür yardımının da yer aldığına dikkat çeken Salman şöyle konuştu:
“Özellikle kış aylarında ısınma amaçlı olarak kullanılan katı yakıtlar kentin hava kalitesini düşürmekte ve kirlilik yaşanmasına neden olmaktadır. Kömür kullanımıyla birlikte atmosfere salınan kirletici emisyonların oluşturduğu hava kirliliği hem canlı yaşamını olumsuz etkilerken, öte yandan karbon emisyonlarının artışının neden olduğu iklim değişikliğine bağlı hava koşullarının yaşanmasına sebebiyet vermektedir.”

KATI YAKIT KULLANIMI AZALTILMALI
İlimizdeki hava kirliliğini azaltmak için; katı yakıtların kullanımının azaltılıp, doğalgaz kullanımının yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılması gerektiğini ifade eden Salman, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Doğalgaz ulaştırılamayan bölgelerde, tespiti yapılan vatandaşlarımıza kömür yardımı yerine kış aylarına özgü belirli miktarda elektrik teşviki yapılması sağlanabilir. Güneş santralleri ile hem kamu binalarının gereksinimlerinin sağlanması hem de elektrik üreterek ihtiyaç sahiplerine dağıtma yolları aranmalı ve bulunmalıdır. Ayrıca; yakıt kazanlarının periyodik bakımlarının ve araç egzoz emisyonlarının rutin aralıklarla yapılması, toplu taşıma araçlarının hibrid yakıt teknolojisine sahip olanları ya da daha az kirletici etkiye sahip yakıt türleriyle çalışanlarının tercihinin sağlanması, kentte bisiklet yollarının yaygınlaştırılması, ısı izolasyonları ile enerji tasarrufu sağlayarak hava kirliliğinin azaltılması, sanayide enerjinin geri kazanılmasına önem verilmesi ve emisyon kaynağı olan tesislerde gerekli çevresel yatırımların gerçekleştirilmesinin, sürdürebilir olarak sağlanması gerekmektedir. Hava kirliliğinin önlenmesi, temiz hava sirkülasyonunun sağlanması, iklim değerlerinin insan yaşamına daha uygun duruma getirilmesi, yeşil alanlar ile sağlanabilmektedir. Kişi başına düşen yeşil alan miktarının azaldığı kentimizde; tahribatlar önlenerek yeşil alanların, ağaç dikimlerinin arttırılması yönünde çalışmalar bir an önce gerçekleştirilmelidir. İnsanların hem dinleneceği hem dolaşacağı kent ormanları yaratılmalıdır.
Yaşatılan kirlilik konusunda yerel yönetimler, yetkin kurum ve kuruluşlar, belirtilen limit değerlerin sağlanması için denetimlerini artırmalı ve üzerine düşeni yapmalıdır.”