Basın Açıklaması: Prof. Dr. Mungan, “Bu acının tarifi yok”

Basın Açıklaması: Prof. Dr. Mungan, “Bu acının tarifi yok”

Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, Akıllara sığmayan Ankara katliam haberi ile yüreklerinin dağlandığını, masum insanları katledenleri lanetlediğini, ölüme karşı koşulsuz yaşam hakkını savunduğunu söyledi.

TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. İsmail Bulca, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, MMO Adana Şube Başkanı Hasan Emir Kavi, SES ve KESK Temsilcileri, akademisyen ve hekimlerin katıldığı açıklamada patlamada yaşamını yitiren vatandaşlar için bir dakika saygı duruşunda bulunuldu.

Siyaha Karşı Beyazı Savunuyoruz
14 Mart Tıp Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlemeyi planladıkları ‘Beyaz Yürüyüşü Ankara’da ki patlama nedeniyle iptal ettiklerini söyleyen Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. H. Neslihan Önenli Mungan, yaptığı açıklamada “Terör bir insanlık suçudur. Terörün her türlüsünü ve Ankara katliamını nefretle kınıyoruz. Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak bir kez daha ölüme karşı koşulsuz yaşama hakkını savunuyoruz. Siyaha karşı beyazı savunuyoruz. Hemen şimdi, herkes için, ülkenin her yerinde ve kalıcı bir barış istiyoruz. Katliamlar ve sivil ölümler durdurulsun. Masum insanlar kurban edilmesin. Üniversite sınavının yapıldığı bir günde gençlere kanla sulanmış bir ülke ve gelecek bırakılmasın. Pazar akşamı 18.45’e kadar ülkemizin içinde bulunduğu tüm olumsuzluklara rağmen, meslektaşlarımız ve hekim dostlarıyla beraber 14 Mart Tıp Bayramı için geleneksel beyaz yürüyüşümüzü yapmayı ve hekim, insan, kadın, çocuk ve çevre haklarından söz eden bir konuşma yapmayı planlamıştık. Döviz ve pankartlarımız da hazırdı.

Ancak Saat 18.45 de bir kez daha, akıllara sığmayan büyük bir katliam haberi ile yüreklerimiz dağlandı. Önce Ankara sonra tüm ülke kana boyandı. Onlarca masum insan öldü veya yaralandı. Yüreğinde insanlığın zerresini taşıyan herkes gözyaşlarına boğuldu. Artık kelimeler yetersiz, acının tarifi yok. Sadece yüreklerimiz değil tüm hücrelerimiz acıyor ve yanıyor. Tıpkı katliamda yanan canların ki gibi. hissettiklerimizi nasıl tanımlayacağımızı, ne söyleyeceğimizi dahi bilmiyoruz. Kayıp canların ve yaralıların sayısı işitilirken bile sarsılacak kadar büyük bir felaketin ardından zaten ne söylenebilir ki… Bu ilk değil. Bizler aynı acıları, Ankara, İstanbul, Suruç ve Diyarbakır’da da yaşadık. Hem de bir yıldan kısa bir süre içinde defalarca. Bu nedenle herkesi duyarlı olmaya ve duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Bu duruma neden olan ve bizleri ve ülkeyi bu günlere getirenlere sesleniyoruz. Söylemleriniz, eylemleriniz ve hesaplaşmalarınıza masum insanları kurban etmeyin. Bu kıyımı, bu zulümü, bu ardı arkası gelmez nefreti, düşmanlığı kınıyoruz. Sadece dünkü katliamın sorumluların derhal bulunmasından ve cezalandırılmasından öte, bu duruma neden olan ve bizleri ve ülkeyi bu günlere getirenlere sesleniyoruz. Sizler de suçlusunuz! Güvenli bir yaşam hakkı sağlanmayan, temel ihtiyaçları karşılanmayan bir toplumda hekimler de mutsuz olmaya mahkûmdur. Çünkü hekimler acıyı en iyi ve en fazla bilen insanlardır. Çünkü hekimler bu çarkın bir parçası olmayı asla kabul etmeyenlerdir. Çünkü hekimlere, bu şartlarda sağlıktan, sağlık hakkından ve sağlıklı bir toplumdan söz etmek bir ütopya olarak gelmektedir. Bugün, tam da 14 Mart Tıp Bayramının olduğu günde acımız büyük. Yastayız, isyandayız, öfkeliyiz… Ankara katliamını nefretle kınıyoruz… Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak bir kez daha ölüme karşı koşulsuz yaşama hakkını savunuyoruz… Siyaha karşı beyazı savunuyoruz… Hemen şimdi, herkes için, ülkenin her yerinde ve kalıcı bir barış istiyoruz… Katliamlar ve sivil ölümler durdurulsun… Masum insanlar kurban edilmesin…” diye konuştu.

????????????????????????????????????

????????????????????????????????????