ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ KONFERANS İÇİN “HİPOKRAT KONFERANS SALONUNUN” KULLANILMASINA İZİN VERMEDİ.

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ KONFERANS İÇİN “HİPOKRAT KONFERANS SALONUNUN” KULLANILMASINA İZİN VERMEDİ.

Değerli Meslektaşlarım,
30 Kasım 2011 günü Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipokrat Salonunda yapılması planlanan, Türk Tabipleri Birliği Genel sekreteri Prof. Dr. Feride Aksu Tanık’ın sunacağı “Sağlığın piyasalaştırılmasının Son adımı  663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname” ile ilgili  konferans Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimliğinin, Adana Tabip odamız tarafından Başhekimliğe sunulan “Hipokrat Salonu”nu isteme  ile ilgili dilekçenin (daha önce telefonla  rezerve edilip konferanslarda kullandığımız salon)  Çukurova Üniversitesi Rektörlüğüne danışıldığı söylenerek  “uygun bulunmamıştır”  şeklindeki  cevap yazısı 28 Kasım 2011 günü imzalanıp ancak 29 Kasım 2011 günü saat 19.54’de faks ile tarafımıza bildirilmiştir. (resmi izin yazımız ve gelen cevap yazısı aşağıda sunulmuştur)

Özellikle özgür, demokratik ve bağımsız bilimsel üniversite taleplerinin had safhaya çıktığı günümüzde üniversitelerimizin ve tıp fakültelerimizin geleceği açısından bizleri karamsarlığa iten ve üzen “TIP FAKÜLTESİ BAŞHEKİMLİĞİNİN” kendi bünyesinde bulunan salonun izni için bile ( Adana Tabip odasının dilekçe ile istediği ve bir Halk Sağlığı hocası olan bir bilim kadınının vereceği konferans için bile ) “REKTÖRLÜĞE” sormasını maalesef kaygıyla karşılıyor ve bu olayı şiddetle kınadığımızı kamuoyu önünde bildiririz.

Bilgilerinize sevgi ve saygılarımızla, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

      Dr. Nuh DEMİRPAS
Adana-Osmaniye Tabip Odası
        Genel Sekreteri

BASIN AÇIKLAMASI
Sayın Basın emekçileri, Bilim insanları, Hekimler, asistanlar, öğrenciler, hemşireler, taşeron işçileri ve tüm sağlık çalışanları,

Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. Resmiye Kaya ve Genel Sekreter Dr. Nuh Demirpas imzalı olarak Çukurova  Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimliğine 24 Kasım 2011 gün 28456 sayılı verdiğimiz dilekçemizde  ”Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreteri Prof. Dr. Feride Aksu Tanık’ın sunacağı “Kanun Hükmünde Kararnamenin Tıp Fakültesi ve Sağlık Çalışanlarına olan etkileri” konulu konferansı için 30 Kasım 2011 Çarşamba günü Saat 12.00 – 14.00 arası Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipokrat Salonu’nun Adana Tabip Odasına verilmesini SAYGILARIMIZLA arz etmiştik”

Daha önce 30 Kasım’da yapılacak konferansın yapılması için sözlü onayın alındığını, “Saygılarımızla” resmi yazı ile arz ederek istediğimiz Balcalı Hastanesi Hipokrat Salonu için cevabın 28.11.2011 günü yazılıp imzalandığı ancak Adana-Osmaniye Tabip Odasına 29 Kasım 2011 günü saat 19.59’da fakslanarak cevabın “İlgide kayıtlı yazınızdaki talebiniz başhekimliğimizce??? uygun bulunmamıştır.” Şeklinde bilgilerimize RİCA edilerek HİPOKRAT SALONUnun Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Halk Sağlığı bilim kadını  Prof. Dr. Feride Aksu Tanık’ın konferansına izin verilmediği bildirilmiştir.

Bizlere, yani tüm hekimlerimize, tüm öğretim görevlilerimize, asistanlarımıza, hemşirelerimize, taşeron işçilerimize ve diğer tüm sağlık çalışanlarına. halkımıza ve hatta seçilmiş milletvekillerine Türkiye Büyük Millet Meclisine bile sunulmadan, danışılmadan, tartışılmadan Kanun Hükmünde Kararname’lerin  gece yarıları yangından mal kaçırırcasına kabul edildiğini gece 00.35’de Resmi Gazetede yayınlandığını görmüştük Ama daha önceleri de defalarca izin verilerek toplantı yaptığımız Hipokrat salonu’nun ve 30 Kasım’da  yapılacak konferans için adeta “yangından mal kaçırırcasına” “oldu bittiye getirilerek” 29 Kasım 2011 saat 19:54’de cevabın faks ile son anda verildiğini artık Çukurova Üniversitesi’nde de görmeye alışmamız gerekiyor demek ki.

Ancak son yıllarda bilimsel olarak insanlığa ve tıp bilimine yaptıkları çalışmalarıyla ve yaptıkları güzel eğitimsel davranışlarıyla tüm ülkemize lider ve örnek olması gereken!!! böyle güzel üniversitemizde ve tıp fakültemizde maalesef “hekimliğin kamu ve kişi yararına yapılmasının yasaklandığı’nın” “hekimliğin kim/kimler tarafından yapılacağının” Tıp fakültelerinin ve eğitiminin son durumunun ne olacağının, Sağlık Bakanlığı Sağlık Şirketi mi oluyor? Tüm Sağlık Çalışanları Sözleşmeli köle mi oluyor? Sorularının konuşulacağı, tartışılacağı ve bilgilendirmelerin yapılacağı, bu nedenle Adana’ya gelen Türkiye’deki Hekimlerimizin sermayeden ve hükümetlerden bağımsız meslek örgütü yani Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Genel Sekreter’inin ve hatta Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Halk Sağlığı Anabilim Dalında görevli ve kendini tıbba adamış yaptığı çalışmaların örnek olduğu bilim kadını Prof. Dr. Feride Aksu Tanık’a  Hipokrat Salonu’nda yapacağı konferans için “Balcalı Hastanesi Başhekimliğince uygun bulunmayarak “ izin verilmemesini Üniversitemiz ve Tıp Fakültesi Başhekimliği adına özgür, demokratik olması gereken bir üniversitede olmasını “utanç” olarak nitelendirmekteyiz.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Hipokrat Salonu’nu “kullandırma izni” için bile Çukurova Üniversitesi Rektörü’ne sorma gereği ve zorunluluğu duyan  evet yanlış duymadınız “Rektöre sorması” davranışını bizler sadece “totaliter ve sadrazamlıkla” yönetilen kurumlarda, partilerde hatta hükümetlerde alışık olduğumuz bir davranış olarak bildiğimizden bunun tıp fakültesi başhekimliği gibi bir makamın “REKTÖRDEN“ icazet alma” olarak nitelendiriyoruz ve kendi özgür iradelerini ifade edemeyenlerin o makamları dolduramayanların veya o makamları hak etmeyenlerin bulunmasından dolayı  da özellikle özgür, demokratik ve bağımsız bilimsel üniversite taleplerinin had safhaya çıktığı günümüzde üniversitelerimizin ve tıp fakültelerimizin geleceği açısından maalesef kaygıyla karşılamaktayız.

Çünkü Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Hipokrat Salonunu kullanmak için yani aynı üniversitenin fakültesi olsanız dahi yani Tıp dışında bir fakülte veya herhangi bir dernek, herhangi bir meslek odası olarak örneğin Ziraat mühendisliği, Makine mühendisliği fakülteleri olsanız bile  başhekimliğe yaptığınız başvurular BAŞHEKİMLİK tarafından  Sayın Çukurova Üniversitesi Rektörüne sorularak karar verildiğini biliyor muydunuz ??  Bizde yeni öğrendik maalesef,

Başhekimlik makamında bulunanlar lütfen o makamı terk etsinler.  Kendi salonunu Adana-Osmaniye Tabip odası’na verilip verilmemesi ve bir meslek örgütünün Genel Sekreteri hatta bir bilim kadınının konferansının izni için bile “Rektöre” soranların şu anda da iktidarda olan “sadrazamlık ve totaliter” zihniyet ile aynı olduğunu düşünmekteyiz.

Sayın Rektör ve Başhekim size sesleniyoruz;
Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Sayın Prof. Dr. Feride Aksu Tanık, buraya gelerek salon için izin verilmeyen  konferansında;

Sizin üniversitede daha önce asistan hekimlerin ve taşeron işçilerin yaptığı onurlu direnişleri sonunda “verdiğiniz sözleri” ne kadar yerine getirip getirmediğinizi sormayacaktı!

Bölgenin en büyük hastanesi ve eğitim kurumu olan Tıp Fakültesinde ihale salonunda hatta bir sağlık kuruluşu içinde “gaz bombası” atılması olayında neden sessiz kaldığınızı da sormayacaktı.

Ziraat Fakültesi’nden emekli olan bir hocamız için niye “davul-zurna” çaldırdığınız diye de sormayacaktı.

15 milyon liralık 49 ayrı iş yapan müteahhit’in basında çıkan haberlere göre ”’Zorda kaldım, Rektöre rüşvet verdim. İkimizi de yargılayın’” diye neden açıklama yaptığını da sormayacaktı.

Sendika odasına zorla ve tabiri caizse hatta “haneye tecavüz tarzı”  ekiplerinizi gönderip orada bulunan malzemeleri kendi hırsınızı alamayarak, totaliter davranışınızın sonucu ve bilim adamına yakışmayan bir davranış olarak da “niye tahrip” ettirdiğinizi de sormayacaktı.

Tıp Fakültesi içindeki sendikaya ait ilan panolarının tepki olarak yerlerinin neden değiştirildiğini de sormayacaktı.

O konferansta ne sorulacaktı ve tartışılacaktı biliyor musunuz, Sayın Rektör ve Başhekim;
AKP hükümetinin gece yarısı yangından  mal kaçırcasına geçirdiği KHK ile yasaklanan “Tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesinin sağlandığı” bir ortamda çalışmak istediğimiz,

“Bir iki yasa çıkarırım  Türk Tabipleri Birliğini ve diğer sağlık örgütlerini kapatırım” diyen ve bunu da KHK ile yapan gerçekleştiren “Sözde İleri demokrasi uygulanan ülkemizin T.C. Sağlık Bakanı”’nın davranışları tartışılacaktı.

2003 yılında başlayan “Sağlıkta Dönüşüm ile  “Tıp Eğitimi ve Sağlıktaki Yıkım Süreci nin” devam ettiğini,

Tıp fakültelerinde ve kamu hastanelerinde, hastaların müşteri olarak görüldüğü ve daha fazla hasta bakılarak döner sermaye gelirlerinin arttırılması esasına dayanan performans sistemin yarattığı tahribatın ne ölçüde ve neler yarattığını,

Üniversite Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesinin yasal koşullarının oluşturulduğunu,  Kamu Hastane Birlikleri kurularak, tüm hastanelerin kar amaçlı işletmelere dönüştürüleceğini,

Tıp Öğrencilerinin ve asistan hekimlerin kaliteli eğitim almalarının engellendiğini, yani “Tıp eğitiminde günümüzün ve yarınlarımızın” yok edildiğini,

Öğretim üyelerinin eğitim veremez, araştırma yapamaz, sağlık hizmeti sunamaz; mesleğini yapamaz duruma getirildiğini,

Öğretim üyelerinin, sözleşmeli çalışma sistemine geçmeye zorlandıklarını,

Sağlık çalışanlarının düşük ücretlerle güvencesiz  çalışmaya hatta taşeron şirketlerce çalışmaya zorlandıklarını  konuşacaktık ve tartışacaktık.

Sayın Çukurova Üniversitesi Rektörü ve Tıp Fakültesi Başhekimi Bizler için endişeleriniz ve korkularınız yersizdir.Tabii ki korkunun ecele faydası da yoktur.

Ama;
ÇOKSES-TEKYÜREK olarak üzülerek söylüyoruz ki “ferman” Sağlık Bakanının,Rektörün veya Başhekimin ise de;

Çok ses, tek yürek olarak Meslek onurumuza, geleceğimize, bağımsızlığımıza sahip çıkacağımızı, “Tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesinin sağlandığı” ortamlarda çalışacağımızı, bilimsel tıp eğitimine, bilim insanlarımıza sahip çıkacağımızı ve halkın ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir ve kaliteli sağlık hizmeti alması için ülkemizi, üniversitemizi, bilimi ve geleceğimizi savunacağımızı, ülkemizin duyarlı insanlarının ve duyarlı üniversitelerinin sessiz kalmayacağını biliyor,  bu haklı mücadelede de “söz ve yetkinin”  bizlerde olduğunu haykırıyoruz.

Çukurova Üniversitesi Rektörü ve Tıp Fakültesi Başhekimliğinin yaptığı bu akıl almaz, totaliter, antidemokratik, neye hizmet ettiğini bilmediğimiz kararını kamuoyunun takdirine bırakıyor yapılan bu davranışları şiddetle kınıyoruz.

Saygılarımızla,

       Dr. Nuh Demirpas
Adana-Osmaniye Tabip Odası
         
Genel Sekreter

Tabip Odası’ndan gönderilen izin yazısı için tıklayınız…

Balcalı Hastanesi Başhekimliğinden gelen yazı için tıklayınız…

blc_1_2

blc_1_3

blc_1_4

blc_1_5

blc_1_6

blc_1_7

blc_1_8

blc_1_9