Sivas Katliamını Unutmadık!

Sivas Katliamını Unutmadık!

sivas-93

2 TEMMUZ  SİVAS KATLİAMINI UNUTMADIK , UNUTMAYACAĞIZ,  UNUTTURMAYACAĞIZ

23 yıl önce bugün 2 Temmuz 1993 günü, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Sivas’ta Pir Sultan Abdal için düzenlenen şenliklerde Türkiye Cumhuriyetinin en büyük katliamlarından biri yaşandı.  Yaşamlarını bilime, sanata, daha güzel bir dünya ve Türkiye için adayan insanlar tıpkı 10 Ekim 2015’de olduğu gibi bir gün önce türkülerle, şarkılarla yola çıktılar.
Cuma namazından sonra kent merkezinde gösteriye başlayan şeriatçı yobazlar, Ozanlar anıtı ve Atatürk heykellerine saldırdılar. Önce valilik ve kültür merkezini, daha sonra şenliğe katılanların kaldığı Madımak Oteli’ni kuşattılar. Oteldekiler tam 8 saat kurtarılmayı beklediler. Saat 20.00 civarında saldırganlar “Yak, Yak” çığlıklarıyla “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak” sloganlarıyla Madımak Oteli’ni ateşe verdiler.
Laik düzeni yıkarak din esaslarına dayalı devlet kurmayı hedefleyen “şeriatçıların kanlı kalkışması” olarak tarihe geçen katliamda aralarında meslektaşımız Dr. Behçet Aysan’ın da olduğu kendini sanata, kültüre, bilime, insanlığa, barışa adamış 33 kişi ve 2 otel görevlisi olmak üzere 35 kişi yaşamını yitirdi.
Ne yazık ki ülkemizdeki bir çok faili meçhul cinayet gibi bu katliamda zamanaşımına uğratılarak katillerin ceza alması önlendi. Dönemin Başbakanı bu zaman aşımını “Hayırlı olsun” diyerek katillere müjdeledi. O zaman katilleri savunanlar sonradan iktidarın milletvekilleri oldu. Daha önceki bir çok davada olduğu gibi olayın mağdurları sanki katliamı kendileri yapmış gibi sanık sandalyesine oturtulmaya çalışıldılar. Yıllarca süren dava sonucunda göstermelik birkaç ceza verildi.
Sivas’ta başlayarak günümüze kadar gelen antidemokratik, antilaik uygulamalarla  faşist, gerici şeriatçı yobazlar bugün ülkemizde patlattıkları bombalarla yüzlerce vatandaşımızı öldürdü, binlerce vatandaşımızı yaraladı. O zaman olduğu gibi günümüzde de siyasi iktidarlar hiçbir sorumluluğu paylaşmıyor.
Toplumsal yaşamda ki belirsizlik, geleceğe yönelik güvensizlik, antidemokratik uygulamalar, hukukun hiçe sayılması, düşünce özgürlüğünün olabildiğince kısıtlanması, akıl ve bilimin devre dışı bırakılmaya çalışılması, canlı veya cansız bombalarla yapılan terör saldırıları, şiddet, savaş ve korku gibi bir sürü olumsuz etmen tüm toplumun olduğu gibi bizlerin de  endişelerini daha da arttırmaktadır.
Umudumuz, bu saldırıların faillerinin bilinmesine rağmen meçhul kalmamasıdır. Dileğimiz ve umudumuz adalet ve hukukun üstün olduğu, demokrasinin tüm kurallarıyla işlediği, laik, çağdaş, özgür ve barış içinde bir Türkiye özlemiyle Sivas’ta yitirdiğimiz 35 güzel insanı UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ…

Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu


BEYAZ BİR GEMİDİR ÖLÜM

sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde
olurum

kötü geçen bir güzü
ve umutsuz bir aşkı anlatan

rüzgarla savrulan
kağıt parçalarına
yazılmış

dağıtılmamış
bildiriler gibi

uzun bir yolculuğa hazırlanan
yalnız bir yolculuğa.

çünkü beyaz bir gemidir ölüm

siyah denizlerin hep
çağırdığı

batık bir gemi

sönmüş yıldızlar gibidir

yitik adreslere benzer
ölüm

yanık otlar gibi

sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde
ölürüm..

Dr. Behçet Aysan