Uzm. Dr. Menteş, “Dr. Şeyhmus Gökalp serbest bırakılsın”

Uzm. Dr. Menteş, “Dr. Şeyhmus Gökalp serbest bırakılsın”

 

 

 

Uzm. Dr. Menteş, “Dr. Şeyhmus Gökalp serbest bırakılsın”

 

TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’ın haksız-hukuksuz, adalete sığmayan, somut hiçbir delile dayalı olmadan tutuklanmasına Adana Tabip Odasından tepki geldi. Başkan Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “TTB Onur Kurulu Üyemiz Dr. Şeyhmus Gökalp serbest bırakılsın” dedi.

 

Adana Tabip Odası’nda gerçekleştirilen basın açıklamasına Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten’in yanı sıra hekim ve sağlık çalışanları katıldı.

 

UZM. DR. MENTEŞ, “TUTUKLANMA ADALETLİ DEĞİLDİR”

Dr. Şeyhmus Gökalp’ın 2002 Fırat Tıp Fakültesi mezunu olduğunu, Diyarbakır’da işyeri hekimi olarak çalıştığını, 2014-2018 yılları arasında Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeliği yaptığını, Eylül ayında gerçekleştirilen 72. Büyük Kongrede TTB Yüksek Onur Kurulu’na seçildiği bilgisini veren Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada “TTB Yüksek Onur Kurulu üyemiz Dr. Şeyhmus Gökalp, 20 Kasım 2020 tarihinde saat 05.30’da evinde iki kızının gözleri önünde gözaltına alınmış ve 23 Kasım’da çıkarıldığı mahkeme tarafından haksız-hukuksuz, adalete sığmayan, somut hiçbir delile dayalı olmayan, tutarlılıktan uzak gerekçelerle tutuklanmıştır.” dedi.

 

ADİL ŞEKİLDE YARGILANMA TALEP EDİYORUZ

Dr. Şeyhmus Gökalp’in tutuklanmasına mesnetsiz olarak iki gerekçe gösterildiğini de ifade eden Başkan Uzm. Dr. Menteş,  gerekçeleri şöyle sıraladı “İlki, bir platformun toplantısına katıldığı iddiası ki; katılmadığını ısrarla belirtmesine, bu beyanının aksini gösterir görüntü, ses kaydı vb. hiçbir kanıt olmamasına rağmen, bu durumun kuvvetli suç şüphesi oluşturduğu kabul edilmiştir. İkincisi ise 2016 yılında teslim olan bir itirafçının yalanlarıdır. Bu itirafçı 2016 yılında teslim olduğu tarihte çok sayıda kişi hakkında ifade vermiştir. Dr. Şeyhmus Gökalp, bu itirafçının teslim olduğu tarihte verdiği ifadelerinde yer almamıştır. Bilinmeyen bir nedenle, teslim olduktan üç yıl sonra 26 Mart 2019’da birçok hekim hakkında olduğu gibi, Dr. Şeyhmus Gökalp hakkında da soyut iftiralarda bulunmuştur. Daha önce de benzerlerini sıkça gördüğümüz ve tutuklamasını gerektirecek hiçbir suçu, suç unsuru içeren somut bir eylemi olmamasına, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu tür beyanların kanıt değeri taşımadığına ilişkin kararları bulunmasına karşın hukuk dışı bir şekilde soyut iftiralar kanıt sayılarak serbest bırakılması talebi reddedilmiştir. Yüksek Onur Kurulu üyemiz Dr. Şeyhmus Gökalp bütün yaşamını iyi hekimlik değerlerine adamış, hastaları ve tanıyan herkes tarafından çok sevilen bir hekimdir. Dr. Gökalp kanun dışı hiçbir etkinlik içinde olmamıştır ve suçsuzdur. Haksız hukuksuz ve pandemi koşullarında başlı başına cezalandırmaya dönüşmüş cezaevi koşullarında tutukluluğuna bir an önce son verilerek tutuksuz olarak, adil bir şekilde yargılanmasını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.

 

DOÇ. DR. ÖKTEN, “HERKES BİLİYOR ŞEYHMUS GÖKALP’IN SUÇSUZLUĞUNU”

TTB 2. Başkanın Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ise Leonard Cohen’dan alıntı yaparak yaptığı konuşmada şunları söyledi;

“Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’ın   H.B.A. isimli itirafçının yalan beyanları ile tutuklandığını,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp, Selçuk Mızraklı gibi iyi hekimlerin kaybettiğini,

Herkes biliyordu; Bu tutuklamaların antidemokratik hileli olduğunu,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in devrimci, yurtsever, iyi bir baba, iyi bir eş olduğunu,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, anadilde sağlık hizmetinin hayata geçmesi için verdiği mücadeleyi,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in ailesini geçindirmek ve okumak için yıllarca fındık bahçelerinde, pamuk tarlalarında çalıştığını ve simit sattığını,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in İnsan Hakları Derneği yönetiminde yer aldığını, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda gönüllü olarak çalıştığını,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in 2014-2018 yılları arasında TTB Merkez Konseyi üyesi ve Yüksek Onur Kurulu üyesi olduğunu,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in Demokratik Toplum Kongresi (DTK) toplantılarına katılmadığını,  delegele olmadığını,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in Veni Vidi Hastanesi’nde görev yapmadığını, kimseyi tedavi etmediğini,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in tutuklanmasının TTB’ye ve hekimlere gözdağı vermek ve Sağlık Bakanlığı’nın pandemi sürecinde yaptığı vahim hataları ve sakladığı gerçek rakamları bütün yalınlığıyla ortaya koyan TTB yönetiminin cezalandırılmaya çalışıldığını,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in iyi hekimlik değerlerine sahip ve onurlu bir hekim olarak anti-demokratik, adaletsiz uygulamaların karşısında olduğunu,

Herkes biliyordu; Şeyhmus Gökalp’in “Biz hakikati görmezden gelemeyiz, gördüğümüz hakikati de ifade etmekten çekinmeyiz” diyerek yaşam felsefesini ortaya koyduğunu,

Herkes biliyordu; fakirler fakir kalır, zenginler zenginleşir hep böyle gider

Herkes biliyordu; adalet gemisinin su aldığını

Herkes biliyordu; kaptanın yalan söylediğini…

HERKES BİLİYOR; ŞEYHMUS GÖKALP’İN SUÇSUZLUĞUNU”