Bizler İzin, İstifa, Emeklilik Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, Vazgeçmeyeceğiz!

Bizler İzin, İstifa, Emeklilik Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, Vazgeçmeyeceğiz!

Salgınının dünyada ve ülkemizde görüldüğü ilk günden itibaren Türk Tabipleri Birliği olarak sürecin yönetiminde rol alma talebimizi ve uyarılarımızı dile getirdik. Görmezden gelinen bu talebimize rağmen bizler yine de hem toplum hem de sağlık çalışanlarının sağlığı için 8 aydır uyarıyoruz. Uyarılarımızın dikkate alınmaması sonucunda ülkemizde salgının olumsuzluklarından halkımız ve biz sağlık çalışanları en çok mağdur olanlar oluyoruz. Peki, biz bugüne kadar ne söyledik ve ne istiyoruz?

Başta salgının TTB olmak üzere tüm meslek örgütlerinin ve toplumun katılımı ile yönetilen bir süreç olması gerektiğini,

Testlerin yaygınlaştırılması ile koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelenmesini,

Ekonomik çıkarlar kaygısıyla turizm sektörünün canlandırılması, AVM, restaurant, cafe vb. toplu kullanım alanlarında kısıtlamaların kalkması, okulların yeterli tedbir alınmadan açılması sonrası salgının önüne geçilemez bir hal alacağını,

Şeffaf olmayan veriler ile salgın yönetilemeyeceğini,

Grip mevsiminin yaklaşıyor olması nedeniyle aylar öncesinden yeterli aşı temin edilmesi gerektiğini defalarca belirttik.

Ancak önerilerimiz ve uyarılarımız dikkate alınmadı. Salgın yönetilememeye devam etti. Bugün dikkate alınmayan uyarılarımız sonrasında ülkemizde salgının boyutu endişe verici bir hal almaya başladı. Yöneticiler çözümü sağlık çalışanlarını daha çok çalıştırarak bulmaya çalıştığını, dün yayınladığı genelge ile duyurdu. Artan istifalar ve emeklilikler konusunda uyardığımız ancak hekimleri sürece dahil etmemekte ısrarcı olan Sağlık Bakanlığı çözümü izin, emeklilik ve istifa hakkımızı yasaklamakta buldu. Tükenmişlik sonrası “artık gücüm kalmadı mesleğimden vazgeçiyorum” deyip çalışamaz hale gelen meslektaşlarımızın istifa, emeklilik hakları gasp edilmeye çalışılıyor.

Soruyoruz, tükenen bir sağlık çalışanından nasıl sağlık dağıtmasını beklersiniz? Sağlık çalışanları risk altındayken nitelikli koruyucu ekipman, yeterli sayıda test ve grip aşısı taleplerimizi yerine getirmeyen, buna karşılık olarak hastayken bile çalışmak zorunda bırakan ya da hastalık izni aldığımızda maaşlarımızı kesen, ek ödemeleri hastane yöneticilerinin inisiyatifine bırakarak ya adaletsiz dağıtılmasına ya da hiç dağıtılmamasına sebep olanlar, şimdi ise her çalışanın yasal hakkı olan izin, istifa ve emeklilik hakkımızı gasp etmeye çalışanlar bizi hızla tüketmeye devam ediyor.

Sağlık çalışanları olarak salgının başladığı ilk günden itibaren tüm riskleri ile salgınla mücadele ettik. Hukuksuz uzun çalışma saatlerinde çalıştık, koruyucu malzeme olmamasına rağmen çalıştık, izolasyon süremiz bitmemesine ve meslek hastalığı talebimiz karşılanmamasına rağmen hasta iken çalıştık, ailemizden uzak kalarak çalıştık, ek ödeme yapılmamasına rağmen çalıştık, bizler için bir aşı dahi temin edilmemesine rağmen çalıştık, hastalandık, tükendik, öldük.

Artık yeter diyoruz!

Pandemiyi yanlış yönettiniz: Pandemi hastanelere gerek kalmadan epidemiyolojinin gerekleri doğrultusunda enfeksiyon zinciri birinci basamakta kırılarak pekala kontrol altına alınabilirdi. Siz hastanelere yığılmalara, sağlık personelinin yorulmasına, tükenmişliğe sürüklenmesine sebep oldunuz.  Şimdi yükümüz daha da arttı, sağlıkçıları dönüşümlü çalıştıracak şekilde gerektiğinde izin kullanmalarını teşvik edeceğinize, zorla çalıştırmaya kalkıyorsunuz.  Yasaklamalar ile bizi daha fazla tüketiyorsunuz!

Çalışma koşullarının acilen düzeltilmesi ve sağlık çalışanlarının korunması yetkililerinin sorumluluğu ve görevidir. Bizler izin, istifa, emeklilik haklarımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz! Bunun için Türk Tabipleri Birliği ve sağlık emek örgütleri ile birlikte sağlık çalışanlarının hakları için sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi